İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

AYAT NAMAZININ HÜKÜMLERİ

 
AYAT NAMAZININ NEDENLERİ
1. Ayet namazının vacip olma nedenleri şer'i açıdan şunlardan ibarettir:
Az bir miktar dahi olsa, ay ve güneş tutulması.
Aşırı karanlık.
Yerin çökmesi
Heyelan
Çok şiddetli gök gürültüleri
Gökyüzünde ateş görülmesi.
2. Güneş ve ay tutulmaları ve deprem dışında ki sebeplerde halkın genelinin korkuya kapılması şarttır. Korkutucu olmayan veya çok az kişiyi korkutan olaylar bu açıdan muteber değildirler.
 
3. İster şiddetli olsun, ister hafif; mustakil sayılan her deprem için bir âyât namazı farzdır.
 
4. Deprem vuku bulduğunda ve ona yakın olan bir zamanda onun farkına varılmazsa âyât namazı farz olmaz. Ama ihtiyatı müstehaba uygun olan bu durumda da ayat namazı kılmaktır.
 
5.  Âyât namazını farz kılan şeyler bir şehirde meydana gelirse âyât namazı sadece o şehrin halkına ve o şehirle bir sayılabilecek kadar yakın olan yerlerin halkına da farzdır.
 
6. Eğer rasathane kaç tane hafif deprem olduğunu ilan ederse ve o bölgede yaşayan birisi deprem esnasında ve depremden hemen sonra bu depremleri hissetmezse ayat namazı bu şahsa vacip değildir.
 
AYAT NAMAZININ KILINIŞ ZAMANI
7. Ay ve güneş tutulmalarında ayat namazının vakti tutulma anından itibaren başlar ve tutulma açılmaya başlayıncaya kadar devam eder. Tutulma açılmaya başlamadan önce ayat namazını kılma konusunda ki ihtiyat terk edilmemelidir. Eğer bu vakitten sonra kılınacaksa namaz Allaha yakınlaşma kastıyla kılınmalıdır. Bu durumda namaz ne eda ve nede kaza niyetiyle kılınamaz.
 
8. Deprem ve benzeri olaylarda genellikle olayın süresi namaz kılmağa yetecek kadar değildir. Onun için ilk fırsatta kılınmalı ve ertelenmemelidir. Eğer birisi geciktirerek günah işlerse, bundan sonra ömür boyu bu namazı kılması ona vaciptir ve ne zaman kılarsa eda niyetiyle kılmalıdır.
 
9. Deprem de olduğu gibi belli bir kılınma vakti olmayan ayat namazlarında adet ve nifas halinde olan kadınların bu namazı daha sonradan kılmaları vacip değildir.
 
AYAT NAMAZININ KILINIŞ ŞEKLİ
10. Birkaç şekilde kılınabilir:
1- İnsan niyetten sonra tekbir getirir, bir Fatiha ve bir sureyi tam olarak okur. Rükûa gider ve rükûdan doğrulur. Yine bir Fatiha ve bir sure okuyarak tekrar rükûa gider, sonra yine doğrularak bir Fatiha ve bir sure okuyarak rükûa gider ve bu iş her rükûdan önce bir Fatiha ve bir de sure okumak suretiyle beş defa tekrarlanır, beşinci rükûdan doğrulduktan sonra secdeye giderek iki secde yapıp, ikinci rekât için ayağa kalkar ve ikinci rekâtı da birinci rekât gibi kılar, iki secdeden sonra teşehhüt okuyup selâm verir.
 
2- Niyetten sonra tekbir getirir, Fatiha suresini ve bir surenin bir ayetini okur. Rükûa gider ve rükûdan doğrulur. Sonra aynı surenin sonraki ayetini okuyarak tekrar rükûa gider, sonra yine doğrularak aynı surenin daha sonraki ayetini okuyarak rükûa gider; beşinci rükûa kadar böyle devam eder ve beşinci rükûdan önce ayetlerini okuduğu sureyi tamamlar, sonra beşinci rükûa gider, sonra da iki secde yapıp ikinci rekât için ayağa kalkar ve ikinci rekâtı da birinci rekât gibi kılar, teşehhüt okuyup selâm verir. Her rekâtta surenin bir ayetini okumak istediğinde her rekâtın başlangıcında okuduğu Fatiha'yla yetinir ve onu birden fazla okuyamaz.
 
3- Rekâtların birini yukarıdaki iki şekilden birine uygun olarak ve diğer rekâtı diğer şekilde yerine getirir.
 
4- Birinci kıyamda ayetini okuduğu sureyi mesela ikinci kıyamda veya üçüncü kıyamda ya da dördüncü kıyamda tamamlar. Bu durumda başını rükûdan kaldırdıktan sonra, sonraki kıyamda Fatiha'yı yeniden okuması peşinden beşinci kıyamdan önceyse bir sureyi tamam olarak veya bir surenin bir ayetini okuması gerekir; ancak, beşinci kıyamdan önce bir surenin bir ayetiyle yetinirse beşinci rükûa gitmeden önce o sureyi tamamlaması gerekir.
 
11. Ayat namazını cemaatle kılmanın sakıncası yoktur. Hatta cemaatle kılınması sünnettir.
 
12. Ayat namazının cemaatle kılınmasının hükmü günlük namazların cemaatle kılınması gibidir. Dolayısıyla imamın sureleri okuması ona tabi olanlar için yeterlidir.
 
13. Eğer birisi cemaatle kılınan ayat namazının birinci veya ikinci rekatında ilk rukuya yetişemezse, cemaate katılması sakıncalıdır.
 
14. Ayat namazında bir ayeti iki kısma bölmenin, mesela birinci kısımda '' lem yelid'' ve ikinci kısımda da ''ve lem yuled'' demek, sakıncası yoktur.
 
15. Ayat namazının kıraat kısmının yüksek sesle okunması sünnettir.
 
16. Ayat namazında her ikinci kıyamda kunut okumak sünnettir. Dolayısıyla iki rekatlık ayat namazında beş kunut okunur. Elbette her rekatta bir kunutla yetinmek de caizdir. Birinci kunut beşinci rukudan önce okunur. Elbette bu kunut sevap alma ümidiyle okunmalıdır. İkinci kunut ise onuncu rukudan önce okunur. Ayrıca bu son kunutla (onuncu rukudan önceki kunut) yetinmekte caizdir.
 
17. Eğer günlük namaz ve ayat namazını birlikte kılacak kadar vakit yoksa bu durumda günlük namazı önce kılmak gerekir.
 
18. Depremde cenazelerin toplu gömülmesi ne şekilde olmalıdır?
Cevap: Ferdi gömülme şartlarıyla bunun arasında bir fark yoktur.
 
19. Depreme bitişik zaman dendiğinde ne kadar bir zaman kast edilmektedir?
Cevap: Bu tip durumlarda örfün görüşü ölçüdür ve konunun teşhisi mükellefin vazifesidir.
 
20. Eğer namaz esnasında deprem olursa namazı bozup depremden sonra namazı tekrar kılabilir miyim?
Cevap: Eğer tehlike ihtimali verirseniz namazı bozmanızın bir sakıncası yoktur.
 
21. Eğer birisi cenabetli iken deprem olursa, ayat namazını Hemen kılmak gerektiğinden, acaba gusül yerine teyemmüm edip ayat namazını mı kılmalıdır, yoksa önce gusül alıp daha sonra ayat namazını mı kılmalıdır?
Cevap: Önce gusül alıp daha sonra ayat namazını kılmalıdır.
 
22. Eğer vefat eden şahsın velisi orada yoksa veya ona ulaşmak mümkün değilse yada bu şahsın velisi yoksa bu durumda müminlerin vazifesi nedir?
Cevap: Eğer cenazenin yakınlarından (mirastaki tabakaların sırasına göre) izin almak mümkün değilse, ihtiyat gereği şer'i hâkimden izin almak gerekir. Bu da mümkün değilse izin alma gerekliliği ortadan kalkar.
700 /