İndirin:
İmam Humeyni (r.a) ve İmam Hamanei’nin Fetvası Esasına Göre Fetvaların Farklılıkları
- Taklit
Taklit
1
Ayetullah Uzma Humeyni: Başlangıçta ölmüş bir müçtehidi taklit etmek caiz değildir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Mukaddemetu fi Ahkami’t-Taklit, 13. mesele).
Ayetullah Uzma Hamanei: Başlangıçta ölü bir müctehidi taklit etmek, farz ihtiyat gereği caiz değildir.
(Ecvibetu’l-İstiftaât, 22. soru)
2
Soru: Fetvadan sonra ihtiyat terk edilmemeli, tabirine yer verilirse bu ihtiyat farz mıdır?
Ayetullah Uzma Humeyni: Cevap: İhtiyat terk edilmemelidir tabiri fetvanın açıklanmasından sonra söylenmişse, ihtiyatın güzel oluşunun tekidi içindir.
(Tevzihu’l-Mesail’in sonunda mevcut istiftaat, 1. soru)
Ayetullah Uzma Hamanei: Fetvadan önce veya fetvadan sonra zikredilen ihtiyat, müstehap ihtiyattır, ama “İhtiyat terk edilmemelidir” ibaresiyle birlikte gelen yerde, ihtiyattan maksat farz ihtiyattır.
(İstifta, 7)
- Necasetler ve Temizleyiciler
Necasetler ve Temizleyiciler
3
Ayetullah Uzma Humeyni: Kûr su kg esasınca yaklaşık 377/ 419 kg dır.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Miyâh, 14. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Kûr su yaklaşık 384 litredir.
(İstifta, 2)
4
Ayetullah Uzma Humeyni: Hangi din ve mezhepten olursa olsun gayrimüslim necaset hükmüne mahkümdür.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat; İstiftaa, c. 1, 267. soru)
Ayetullah Uzma Hamanei: Semavi dinin mütedeyyini olmayan kâfir necistir, ama Ehl-i Kitâp (Yahudi, Hıristiyan, Zerdüşt ve Sabiin) paktır (necis değildir).
(İstiftaat, 9; Ecbibetu’l-İstifta, 9, 313 ve 316. soru)
5
Ayetullah Uzma Humeyni: Eti haram olan kuşların dışkısı necistir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Eti haram olan kuşların dışkısı necis değildir.
(İstiftaat, 9; Ecbibetu’l-İstifta, 279. soru)
6
Ayetullah Uzma Humeyni: Üçüncüsü: İster eti helal olsun ister eti haram olsun kanı sıçrayarak akan her hayvanın menisi necistir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat, es-Salis)
Ayetullah Uzma Hamanei: İnsanın ve kanı sıçrayarak akan eti haram olan hayvanın menisi necistir. Eti helal olan hayvanın menisi farz ihtiyat gereği necistir.
(İstifta, 9)
7
Ayetullah Uzma Humeyni: Necaset yiyen devenin teri necistir, ama diğer necaset yiyen hayvanların terinden kaçınılması gerekmez.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat, el-Hadi Aşer)
Ayetullah Uzma Hamaneni: Haram yoldan cünüp olan kimsenin teri ve necaset yiyen hayvanın teri (en kavi delile göre) paktır, ama farz ihtiyat gereği (bu terin bulaşması halinde) namaz kılınmamalıdır.
(Ecbibetu’l-İstiftaat, 270. Soru)
8
Ayetullah Uzma Humeyni: Yumurtanın içinde görünen kan necis değildir, ama farz ihtiyat gereği yenilmesinden kaçınılmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat, el-Hamis)
Ayetullah Uzma Hamanei: Yumurtanın içinde görünen kan paktır, ama yenilmesi haramdır.
(İstifta, 14; Ecbibetu’l-İstiftaat, 269. Soru)
9
Ayetullah Uzma Humeyni: Müslümandan ve Müslüman pazarından alınan et, içyağı ve derinin, önceden kâfirin elinde olduğunu bilmemiz ve kâfirden alan Müslümanın araştırma yapma ihtimalini veriliyorsa ve kesimin şer’i yapıldığı kesin ihraz edilirse, farz ihtiyat gereği Müslüman şahsın o şeyle davranışı, şer’i kesimin olduğu bir şekilde olmalıdır. Bu durumunda da adı geçen bu şeylerin hükmü paktır(yani şer’i kesinin yapıldığı ihtimalini vermek yeterli değildir). Ama Müslüman araştırma yapmaksızın kâfirden almışsa, farz ihtiyat gereği belkide en kavi delile binaen, ondan kaçınılması gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat, 4. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Hayvanların etleri, derileri ve diğer uzuvları, gayrimüslim ülkelerden temin edilmiş ise hayvanın İslami kesim yapılması ihtimali verilirse temizdir ve İslami kesimin yapılmadığına yakîn edilirse necistir.
(İstifta, 12)
10
Ayetullah Uzma Humeyni: Şarap ve insanı sarhoş eden her şey, aslı itibarıyla sıvı ve akışkan olursa necistir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavli fi’n-Necasat, es-Samin)
Ayetullah Uzma Hamanei: Sarhoş edici içecekler farz ihtiyat gereği necistir.
(İstiftaat, 9; Ecbibetu’l-İstiftaat, 301. soru)
11
Ayetullah Uzma Humeyni: Necisle temastan necis olan bir şey, üç vasıtaya kadar necis edicidir, ama bundan (üç vasıtadan) daha çoğu necis edici değildir.
(Tahriru’l-Vesile, 9. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bizzat necisin kendisine temas edip necis olan bir şey temiz olan bir şeye temas ederse ve bunlardan biri ıslak ise pak olan şeyi necis yapar. Keza necis olan bir şeyle temas sonucu necis olmuş şey temiz bir şeyle temas ederse farz ihtiyat gereği o şeyi necis yapar. Ancak üçüncü necis olan şey kendisiyle temas edilen bir şeyi necis yapmaz.
(İstifta, 19; Ecbibetu’l-İstiftaat, 283. soru)
12
Ayetullah Uzma Humeyne: Adil bir kimse bir şeyin necis olduğunu söylerse, farz ihtiyat gereği o şeyden sakınmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, 3. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Dışsal (nesnel) meselelerde haber-i vahit hüccet değildir.
(İstifta, 207)
13
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir şey – tabaktan başka – idrarla necis olursa iki kez yıkanmalıdır ve farz ihtiyat gereğince iki kez yapılan yıkama, idrarı gidermek için yapılan yıkamadan başkadır.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Mutahharaat, Evveluha)
Ayetullah Uzma Hamanei: İdrarla necis olan bir şey (tabak hariç), bizzat necisin kendisi temizlendikten sonra üzerine iki defa az su dökülürse temizlenir. Keza başka necislerle temas edip necis olan bir şey, necis temizlendikten sonra bir defa yıkanırsa temizlenmiş olur.
(İstifta, 21)
14
Ayetullah Uzma Humeyni: İçinde su veya başka sıvı bir şey olan bir kap köpeğin salyasıyla necis olmuşsa önce farz ihtiyat gereği temiz olan toprakla topraklanmalı ve sonra iki kez az suyla (abı galil) yıkanmalıdır veya farz ihtiyat gereği kûr su veya akan suyla iki kez yıkanmalıdır. Köpeğin salyasının kabın içine akması dışında köpeğin kabı yalaması gibi ağzına değerek necis olursa farz ihtiyat gereği yine aynı hüküm uygulanır.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Mutahharaat, Evveluha)
Ayetullah Uzma Hamanei: Köpeğin su veya diğer sıvı şeyi içtiği veya yaladığı kap önce toprakla yıkanmalı ve sonra suyla yıkanmalıdır. Bu kap az suyla yıkanırsa toprakla yıkadıktan sonra iki kez suyla yıkanmaldır.
(İstifta, 24)
15
Ayetullah Uzma Humeyni: Domuzun sıvı bir şey yediği kap, yedi defa az su ile yıkanmalıdır veya kûr ve akan suyla da farz ihtiyat gereği yedi defa yıkanmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Mutahharaat, Evveluha ve 2. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Domuzun sıvı bir şey yediği veya su içtiği kap yedi kez yıkanmalıdır.
(İstifta, 25)
16
Ayetullah Uzma Humeyni: Ayağın altı ve ayakkabının altı yürüme dışında bir şeyle necis olursa, yürüme aracılığıyla temizlenmesi sorunludur. Ayağın altı ve ayakkabının altının temizlenmesi için, her ne kadar on beş adımdan az yol yürünmesi veya ayağın toprağa sürülmesiyle necaset temizlenirse de, on beş veya daha fazla adım yürünmesi daha iyidir.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Mutahherat, Saniha)
Ayetullah Uzma Hamanei: Yerde yürümekten ayağının altı ve ayakkabısının altı necis olan kimse kuru ve temiz zeminde yaklaşık on adım yürürse ve bizzat necisin kendisi veya necis olan şey yürümek veya ayağı toprağa sürmek vesilesiyle temizlenirse necis olan ayağın altı veya ayakkabının altı temizlenir.
(İstifta, 26; Ecvibetu’l-İstiftaat, 80. soru)
17
Ayetullah Uzma Humeyni: Yapay diş doğal dişe takılırsa ve yıkamak için ağızdan çıkarılamıyorsa farz ihtiyat gereği doğal diş hükmünde değildir ve temizlenmesi gerekir.
(İstiftaat, c. 1, 258. soru)
Ayetullah Uzma Hamanei: Yapay veya dolgulu diş, doğal diş sayılacak şekilde ise, doğal diş hükmünde olup necesasetin bizzat kendisinin giderilmesiyle temiz olur ve ağzın içinin yıkanması gerekmez, aksi durumda yapay dişin de temizlenmesi gerekir.
(İstifta, 31)
18
Ayetullah Uzma Humeyni: Temizleyicilerin onuncusu, Müslümanın kayıp olmasıdır. Necasetin baki kaldığından emin olma dışında, kişinin kendisinin, elbisesinin, halısının, tabağının ve elinde bulunan ve temiz olduğu muamelesi yapılır. Başka bir şartın olmaması uzak bir ihtimal değildir. Dolayosıyla ister o kişi necasetten haberdar olsun ya da olmasın, o şeyin necis olduğuna inansın yahut inanmasın, dinde laubali olsun ya da olmasın taharet hükmü caridir.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Mutahherat, Aşiruha)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir Müslümanın bedeninin, elbisesinin veya herhangi bir eşyasının necis olduğundan emin olur ve o Müslümanı uzun süre görmez, sonra necis olan şeye temiz muamelesi yaptığını görürse, o şeyin sahibi önceki necasetten ve temizlik ve necaset hükümlerinden haberdar olması koşuluyla, o şeyin hükmü temizdir.
(İstifta, 32)
19
Ayetullah Uzma Humeyni: İdrar kanalı, sudan başka bir şeyle temizlenmez ve erkeklerin idrarın giderilmesinden sonra bir kez yıkanması yeterlidir, ama kadınlar ve idrarı doğal yoldan gelmeyen kimseler farz ihtiyat gereği iki kez yıkamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-İstinca, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: İdrarın giderilmesinden sonra idrar yolunun az suyla iki kez yıkanması ihtiyat esasınca gereklidir.
(İstifta, 35; Ecvibetu’l-İstiftaat, 90. Soru)
20
Ayetullah Uzma Humeyni: Makattaki dışkı taş, kesek ve benzeri şeylerle giderilirse her ne kadar temizlenmiş olması düşündürücü olsada, ama namaz kılmanın bir sakıncası yoktur ve o yere bir şey değse necis olmaz, küçük zerreler ve o yerin kayganlığının da sakıncası yoktur.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-İstinca, 2 ve 4. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Makattaki dışkı iki şekilde temizlenir: … İkincisi üç adet taş veya temiz bir bez vb. necaset temizlenir ve üç parça ile necaset gitmezse diğer parçalarla tamamen temizlenmelidir.
(İstifta, 36; Ecvibetu’l-İstiftaat, 99. soru)
- Abdest
Abdest
21
Ayetullah Uzma Humeyni: Ayakların üstü, parmaklardan birisinin ucundan ayak üstü yumrusuna kadar meshedilmelidir ve müstehap ihtiyat gereği ayak bileğine kadar meshedilmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Vuzu, 15. mesele)
Ayetullah Hamanei: Ayak bileğine kadar meshedilmelidir.
(İstifta, 43; Ecvibetu’l-İstiftaat, 106 ve 111. soru)
22
Ayetullah Uzma Humeyni: Yüzü farz ihtiyata göre yukarıdan aşağıya yıkamalı, aşağıdan yukarıya yıkanırsa abdest batıl olur ve ellerin dirsekten parmakların uçlarına kadar yıkaması gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Vuzu, 2 ve 3. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestte yüz ve kollar yukarıdan aşağı yıkanmalıdır ve aşağıdan yukarı doğru yıkanırsa abdest batıl olur.
(İstifta, 46)
23
Ayetullah Uzma Humeyni: Abdestte yüz ve kolların bir kere yıkanması farz, iki kere caiz ve üç ve daha fazlası haramdır. Bir avuç suyla uzvun tamamı yıkanırsa ve abdest kastıyla dökülürse, bir kere kast edilsin veya edilmesin, bir kere sayılır.
(Tevzihu’l-Mesail, 248. mesle)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestte yüz ve kolların bir kez yıkanması farz, iki kez yıkanması caiz ve bundan fazlası meşru değildir. Bir defa veya iki defa veya daha fazlasını belirleyen abdest alanın niyetidir, yani bir kez yıkama kastıyla birkaç kez yüze su dökülebilir.
(İstifta, 47; Ecvibetu’l-İstiftaat, 102. soru)
24
Ayetullah Uzma Humeyni: Uzuvlar arasında tertip abdestin şartlarındandır, dolayısıyla yüzün yıkanmasının sağ kola önceliği, sağ kolun yıkanmasının sol kola, sol kolun yıkanmasının başı meshetmeye ve başın meshedilmesinin ayağı meshetmeye önceliği vardır ve ihtiyat gereği sağ ayak sol ayaktan önce meshedilmelidir ve bunun farz olması hiçte uzak bir ihtimal değildir.
(Tahriru’l-Vesile, Şaraitu’l-Vuzu)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestin sıralaması şöyledir: Yüzün alnın üstünden itibaren, yani saç bitiminden çene ucuna kadar yıkanması sonra sağ kolun dirsekten itibaren parmakların ucuna kadar yıkanması sonra sol kolun dirsekten itibaren parmak uçlarına kadar yıkanması sonra ıslak elle başın ön kısmına meshedilmesi ve son olarak ıslak elle her iki ayağın parmak uçlarından ayak bileklerine kadar meshedilmesi.
(İstifta, 43)
25
Ayetullah Uzma Humeyni: Başın sağ elle meshedilmesi veya yukarıdan aşağı meshedilmesi lazım değildir.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi’l-Vuzu, 14. mesel)
Ayetullah Uzma Hamanei: İhtiyat gereği baş sağ elle meshedilmelidir, fakat yukarıdan aşağıya mesh etmek lâzım değildir.
(İstifta, 48)
26
Ayetullah Uzma Humeyni: Avucunda mesh için ıslaklık kalmamışsa, dışardan eli su ile ıslatamaz, ancak diğer abdest uzuvlarından el ıslatılarak mesh etmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, fi Vacibati’l-Vuzu, 17. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Mesh için el içinde ıslaklık kalmamışsa el su ile ıslatılamaz, aksine sakal veya kaştaki ıslaklıkla el ıslatılıp mesh edilmelidir.
(İstifta, 52)
27
Ayetullah Uzma Humeyni: Abdest uzuvlarından birisi necis olursa ve abdestten sonra abdest öncesi mi yoksa abdest sonrası mı o yerin yıkandığından şek ederse, abdest esnasında necis yerin pak ve necis olduğuna dikkat etmemişse abdest batıldır. Ama dikkat edilmişse veya dikkat edilip edilmediğinde şek edilirse abdest sahihtir ve her halükarda necis olan yer suyla yıkanmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Şaraitu’l-Vuzu, 13. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestten sonra necis bölgenin abdest öncesi temizlenip abdest alınıp alınmadığında şek edilirse abdest sahihtir, ama o bölgenin suyla yıkanması gerekir.
(Dersi Harici Namazı Cemaat, 36. oturum, Kaideyi Fırağ; İstifta, 59)
28
Ayetullah Uzma Humeyni: Abdest almadan önce, abdestin bazı yerlerine suyun ulaşmasına engel olduğunu bilir, abdestten sonra ise abdest sırasında suyu o bölgeye ulaştırıp ulaştırmadığından şüphe ederse, abdesti sahihtir. Ama abdest esnasında engeli dikkate almadığını bilirse tekrar abdest alması gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, Şaraitu’l-Vuzu, 12. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestten önce bazı abdest uzuvlarında suyu ulaştırmayan engelin olduğunu bilir ve abdestten sonra suyun o bölgeye ulaşıp ulaşmadığında şüphe ederse abdest sahihtir.
(Dersi Harici Namazı Cemaat, 36. oturum, Kaideyi Fırağ)
29
Ayetullah Uzma Humeyni: Bazı abdest uzuvlarında bazen suyu geçiren ve bazen suyu geçirmeyen bir engel olursa ve abdesten sonra insan suyun o bölgeye sirayet edip etmediğinde şüphe eder ve abdest esnasında suyun engel altına ulaşmasına dikkat etmediğini bilirse, tekrar abdest almalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Şaraitu’l-Vuzu, 12. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bazı abdest uzuvlarında bazen suyu geçiren ve bazen suyu geçirmeyen bir engel olursa ve insan abdestten sonra suyun o bölgeye sirayet edip etmediğinde şüphe ederse, abdest sahihtir.
(Dersi Harici Namazı Cemaat, 36. oturum, Kaideyi Fırağ)
30
Ayetullah Uzma Humeyi: Abdestten sonra, suyun abdest alınan kısımlara ulaşmasını engelleyen bir şey görürse ve bunun abdest esnasında mı yoksa sonrasında mı olduğunu bilmezse, abdesti sahihtir. Ama abdest vaktinde o engeli dikkate almadığını bilirse farz ihtiyat gereği tekrar abdest alınmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Şaraitu’l-Vuzu, 12. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestten sonra, abdestin yerlerinde suyun kendisine ulaşmasını engelleyen bir şey görürse, bu engelin abdest sırasında var olduğunu veya sonradan oluştuğunu bilmezse, abdesti sahihtir.
(Dersi Harici Namazı Cemaat, 36. oturum, Kaideyi Fırağ)
31
Ayetullah Uzma Humeyni: Abdestsiz kimsenin herhangi bir dilde yazılmış Yüce Allah'ın ismine dokunması haramdır ve keza farz ihtiyat gereği Peygamber, İmam ve Hazreti Zehra’nın (selam olsun onlara) mübarek ismine dokunmakta böyledir.
(Tevzihu’l-Mesail, 319. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdestsiz olarak Allah Teâlâ’nın isimlerine ve peygamberlerin ve masumların (s.a.v.) isimlerine, lakaplarına ve künyelerine dokunmaktan kaçınılması daha iyidir.
(İstifta, 101)
32
Ayetullah Uzma Humeyni: Yüzde ve ellerde yara veya çıban veya kırık varsa ve bunların üzeri açıksa (örtülüp sarılmamışsa) ve üzerine su dökmek zararlıysa etrafını yıkamanız yeterlidir. Ama ıslak elle üzerine sürülmesinin zararı yoksa ıslak elle üzerine sürülmesi ve sonra temiz bir bezin yaralı bölge üzerine konularak tekrar ıslak elle bezin üzerine sürülmesi daha iyidir.
(Tevzihu’l-Mesail, 325. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdest uzuvlarında yara veya kırık varsa, üzeri açıksa ve yıkanması zararlıysa etrafı yıkanmalıdır ve ihtiyat esasınca ıslak elin üzerine sürülmesinde zarar yoksa ıslak el yara üzerine sürülmelidir.
(İstifta, 79)
33
Ayetullah Uzma Humeyni: Başın önünde veya ayakların üstünde yara veya çıban veya kırıklık varsa ve üzeri açıksa orası mesh edilemiyorsa üzerine temiz bez parçası konulup elde abdestten kalan ıslaklıkla bezin üzerine sürülmelidir ve müstehap ihtiyat gereği teyemmüm de alınmalıdır. Bunlar üzerine bez parçası konulması mümkün olmazsa abdest yerine teyemmüm alınmalıdır ve mesh olmaksızın ikinci bir abdestin alınması da daha iyidir.
(Tevzihu’l-Mesail, 326. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Mesh yeri yara ise ve üzerine ıslak elle mesh edilemiyorsa abdest yerine teyemmüm alınmalıdır, ama bez parçasının yara üzerine bırakılıp mesh edilme imkânı olması durumunda ihtiyat esasınca teyemmüm etmenin yanı sıra mesh edilerek abdest de alınmalıdır.
(İstifta, 80; Ecvibetu’l-İstiftaat, 136. soru)
34
Ayetullah Uzma Humeyni: Altın ve gümüş kapları yemek, içmek ve abdest, gusül vb. işlerde kullanmak haramdır, ancak oda dekorasyonunda bulundurmak ve kullanmak haram değildir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi’l-Evani, 2. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Altın ve gümüşten yapılmış kapta yemek ve içmek haramdır, fakat bulundurmak ve - yemek ve içmek dışında - başka şekillerde kullanmak haram değildir.
(İstifta, 40)
Abdestin Özel Meseleleri[1]
1
Ayetullah Uzma Hamanei: Farz ihtiyat gereği abdest esnasında muvalata (abdest uzuvlarını ara vermeksizin yıkamak) uyulmuşsa, abdestin terk edilmesi caiz değildir.
(İstifta, 6)
2
Ayetullah Uzma Hamanei: Abdest ve gusül uzuvlarında tırnak implantları veya kirpik implantları gibi ortadan kaldırılması imkânsız veya büyük zarar ve meşakkatli bir engelin kasten ve lüzumsuz olarak icat edilmesi caiz değildir. Eğer bir kimse bunu yapar da engeli kaldıramaz ise günah işlemiş olur ve cebire abdesti veya guslüne ek olarak, teyemmüm etmeli ve tırnakları çıkardıktan sonra farz ihtiyata göre namazları da kaza etmelidir.
(İstiftaat-ı Cedid)
3
Ayetullah Uzma Hamanei: El-yüz yıkama yeri ile tuvalet aynı yerde olursa orada abdest alınması mekruh değildir.
[1] - Ayetullah Uzma Hamanei’nin görüşü esasınca bazı konular olup bu konularda Ayetullah Uzma Humeyni’nin görüşüne rastlanmamıştır.
- Cenaze Hükümleri
Cenaze Hükümleri
40
Ayetullah Uzma Humeyni: Erkek veya kadın, yaşlı veya küçük, ölmekte olan bir Müslüman, ayaklarının altı kıbleye dönük olarak sırt üstü yatırılmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Faslun fi Ahkami’l-Emvat, 2. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Ölmek üzere olan bir Müslümanın, ayaklarının altı kıbleye dönük olacak şekilde sırtüstü kıbleye dönük yatması uygundur. Pek çok fakih, bu fiili, ölmekte olan kimse -eğer gücü yetiyorsa- ve diğerleri için farz bilmiştir ve ihtiyat odur ki bu fiil terk edilmemelidir.
(İstiftaat, 105; Ecvibetu’l-İstiftaat, 253. soru)
41
Ayetullah Uzma Humeyni: On İki İmam’ı kabul eden Müslümanların gusledilmesi, kefenlenmesi, cenaze namazının kılınması ve defnedilmesi her mükellefe farzdır ve farz ihtiyat gereği On İki İmam’a inanmayan Müslümanların hükmü de aynıdır.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi Gusli’l-Meyyit)
Ayetullah Uzma Hamanei: Müslümanın gusledilmesi, kefenlenmesi, cenaze namazının kılınması ve defnedilmesi her mükellefe farzdır.
(İstifta, 106)
42
Ayetullah Uzma Humeyni: Cenazeyi gusleden kimse farz ihtiyat gereğince baliğ olması gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi Gusli’l-Meyyit, 13. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Cenazeyi gusleden kimsenin On İki İmam Müslümanı olması, baliğ olması, akıllı olması ve gusül meselelerini bilmesi gerekir.
(İstifta, 110)
43
Ayetullah Uzma Humeyni: Müslüman’ın cenazesi kamis (gömlek), izar ve lifafe (peştamal) olmak üzere üç parçayla kefenlenir. İzar, göbekten diz kapağına kadar bedenin etrafını kaplamalıdır ve göğüsten ayağa kadar ulaşması daha iyidir. Farz ihtiyat gereği, kamis (gömlek) omuzdan baldırın yarısına kadar olan kısmı tamamen örtmelidir. Lifafe, bedenin tamamını örtecek ve iki ucundan bağlanacak kadar uzun olmalı ve eni ise bir ucunun diğerinin üzerine gelecek kadar olmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi Tekvini’l-Meyyit)
Ayetullah Uzma Hamanei: Müslümanın cenazesi üç parça bezle kefenlenmelidir; birincisi cenazenin bel ve bacağına dolanan izar, ikincisi omuzların başından baldıra kadar olup ön ve arkayı örten kamis (gömlek) ve üçüncüsü uzunluğu bedenin tamamını örtecek ve iki ucundan bağlanacak kadar olan ve eni ise bir ucunun diğerinin üzerine gelecek kadar olan lifafe.
(İstifta, 117)
44
Ayetullah Uzma Humeyni: Canlı bir bedenden kemikli bir parça ayrılırsa ve ayrılan parçaya gusledilmeden önce dokunulursa cenaze guslü alınmalıdır, ama ayrılan parçada kemik olmazsa dokunulması durumunda cenaze guslü farz değildir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi Gusli Messi Meyyit, 4. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Canlı insanın bedeninden ayrılan uzva dokunmak guslü gerektirmez.
(İstifta, 103)
- Teyemmüm
Teyemmüm
45
Ayetullah Uzma Humeyni: Teyemmümde dört şey farzdır:
Birincisi: Niyet.
İkincisi: İki elin içini birlikte üzerine teyemmüm edilmesi doğru olan bir şeyin üzerine vurmak.
Üçüncüsü: İki elin içini bütün alına ve iki tarafına, saçın çıktığı yerden kaşlara ve burnun üst kısmına kadar çekmek. Farz ihtiyat gereği eller, kaşların üzerine de çekilmelidir.
Dördüncüsü: Sol elin iç tarafını sağ elin üstünün tamamına ve daha sonra sağ elin iç tarafını sol elin üstünün tamamına çekmek.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi Keyfiyeti’t-Teyemmüm, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Teyemmümün tertibi şöyledir:
1. Teyemmümün başından sonuna kadar niyet;
2. İki elin içini birlikte üzerine teyemmüm edilmesi doğru olan bir şeyin üzerine vurmak;
3. İki elin içini bütün alına ve iki tarafına, saçın çıktığı yerden kaşlara ve burnun üst kısmına kadar çekmek;
4. Sol elin iç tarafını sağ elin üstünün tamamına ve daha sonra sağ elin iç tarafını sol elin üstünün tamamına çekmek;
5. Farz ihtiyat gereği iki elin içi birlikte üzerine teyemmüm edilmesi doğru olan bir şeyin üzerine tekrar vurulmalı ve sol elin iç tarafı sağ elin üstünün tamamına ve daha sonra sağ elin iç tarafı sol elin üstünün tamamına çekilmelidir.
(İstifta, 136; Ecvibetu’l-İstiftaat, 209. soru)
46
Ayetullah Uzma Humeyni: Teyemmümde alın, avuç içi ve ellerin arkası temiz olmalıdır, eğer avuç içi necis olup yıkayamıyorsa, necis avuç içi ile teyemmüm etmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, 1. mesele; Tevzihu’l-Mesail, 706. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: İhtiyat gereği mümkün olması durumunda alın ve ellerin üstünün temiz olması gerekir. Alın ve ellerin üstünün temizlemesi mümkün değilse, her ne kadar taharetin şart olmaması uzak bir ihtimal değilsede, temizlenme olmadan teyemmüm yapmalıdır.
(İstifta, 140; Ecvibetu’l-İstiftaat, 211. soru)
47
Ayetullah Uzma Humeyni: Alçı taşı, siyah mermer ve diğer taş türleri üzerine teyemmüm sahihtir, fakat akik ve firuze gibi mücevherler üzerine teyemmüm sahih değildir ve farz ihtiyat gereği toprak ve teyemmüm etmenin sahih olduğu diğer şeylerin varlığı durumunda alçı ve söndürülmemiş kireçle de teyemmüm yapılmamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, 3. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Alçı ve kireç taşı gibi toprak hesap edilen her şeyle teyemmüm doğrudur. Ve Keza alçı, pişmiş kireç, tuğla ve benzeri şeylerle teyemmümün edilmesi sahihtir.
Altın, gümüş ve benzeri gibi topraktan olmayan madenlerle teyemmüm sahih değildir, ama mermer vb. gibi örfte maden taşı olarak bilinip rağbet gören taşların üzerine teyemmüm sahihtir. İhtiyat gereği çimento ve mozaikle teyemmümün terk edilmesi gerekirse de, bunlarla teyemmümün sakıncası yoktur.
(İstiftaat, 131 ve 132. mesele; Ecvibetu’l-İstiftaat, 210 ve 489. soru)
48
Ayetullah Uzma Humeyni: Gusül yerine teyemmüm edilirse ve sonra abdesti bozacak bir şey öne çıkarsa ve sonraki namazlar için gusül yapılamazsa abdest alınması gerekir ve abdest alınamıyorsa abdest yerine teyemmüm edilmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, 5. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Gusül yerine teyemmüm alan kimse için küçük hades öne çıkarsa, örneğin idrar ederse sonraki namazlar için gusül alamıyorsa farz ihtiyat gereği tekrar gusül yerine teyemmüm etmeli ve abdest de almalıdır.
(İstifta, 147)
49
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse namaz için abdest alamıyorsa ve teyemmüm de mümkün değilse müstehap ihtiyat gereği namazını temiz olmaksızın (abdestsiz ve teyemmümsüz) vaktinde kılmalı ve farz ihtiyat gereği kıldığı namazın kazasını da yerine getirmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, 7. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse namaz için abdest alamıyorsa ve teyemmüm de mümkün değilse müstehap ihtiyat gereği namazını abdestsiz ve teyemmümsüz vaktinde kılmalı ve sonra abdestli olarak veya teyemmüm alınmış olarak namazını kaza etmelidir.
(İstifta, 133; Ecvibetu’l-İstiftaat, 212. soru)
50
Ayetullah Uzma Humeyni: Kesin olarak veya bir zarar geleceğinden korkarak teyemmüm alır ve namazdan önce suyun kendisine zarar vermediğini anlarsa, teyemmümü batıldır ve namazdan sonra anlarsa namazı sahihtir.
(Tevzihu’l-Mesail, 672. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse, suyun kendisine zararlı olduğunu düşünerek teyemmüm ederse ve bu teyemmüm ile namaz kılmadan önce, bunun zararlı olmadığını anlarsa, teyemmümü batıldır. Bu teyemmüm ile namaz kıldıktan sonra, suyun kendisine zarar vermediğini anlarsa, farz ihtiyat gereği abdest almalı veya gusül almalı ve namazı yeniden kılmalıdır.
(İstifta, 129)
- Namaz
- Namazın Vakti
Namazın Vakti
51
Ayetullah Uzma Humeyni: Yatsı namazının son vakti gece yarısıdır ve farz ihtiyat gereği akşam ve yatsı namazları için güneşin batımından sabah ezanına kadar gece hesap edilmelidir.
(Urvetu’l-Vuska, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: (Akşam ve yatsı namazları için) gece yarısı güneşin batımı ile şafak arasındaki – fecri sadık - mesafenin yarısı kadardır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 12. Mesele)
52
Ayetullah Uzma Humeyni: Mehtaplı gecelerde sabahın beyazlığının ufukta belirip ayın parlaklığına galip gelinceye kadar sabah namazı vakti için sabredilmelidir.
(Tevzihu’l-Mesail kitabının sonunda yer alan 5. Soru)
Ayetullah Uzma Hamanei: Fecrin doğuşunun (sabah namazının başlangıç vaktinin) gerçekleşmesinde, her ne kadar namaz kılacak kişi sabah beyazlığının ayın parlaklığına galebe çalıncaya kadar bekleyip sonra namazını kılması daha iyi olsa da, gecenin mehtaplı olup olmamasında bir fark yoktur.
Fecrin doğuşunu tam olarak tespit etmek zor olduğu için ihtiyatı gözetmek doğrultusunda medyanın ilan ettiği sabah ezanı vakti ile aynı saatte oruca başlanmalı ve medyanın ilan ettiği vakitten yaklaşık on dakika sonra sabah namazı kılınmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi 5. mesele ve dipnot 4. mesele)
53
Ayetullah Uzma Humeyni: Eda miktarınca ikindi namazının özel vakti akşama kadardır.
(Tahriru’l-Vesile, 6. mesele)
Ayetullah Uzma Hmanei: İkindi namazının özel vakti, gün batımına ikindi namazı kılacak kadar vaktin kalmasıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 8. mesele)
54
Ayetullah Uzma Humeyni: İnsan vaktin girdiğinden emin olduğu veya iki adil kişinin vaktin girdiğini haber verdiği zaman namaz kılabilir. Ama müezzin her ne kadar adil, güvenilir ve vakti tanıyan olsa dahi farz ihtiyat gereği yeterli değildir.
(Tahriru’l-Vesile, 16. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz kılmak için mükellef vaktin girdiğine yakîn veya itminan etmelidir veya iki adil erkek mükellefe vaktin girdiğini söylemelidir veya güvenilir ve vakti tanıyan müezzin ezan okumalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 18. mesele)
55
Ayetullah Uzma Humeyni: Öğle namazı kılınmadan önce yanılgıyla ikindi namazı kılınsa ve namaz arasında yanlışlık yapıldığı anlaşılırsa öğle namazının özel vakti ise namazda öğlen namazına niyet edilip öğlen namazı kılınmalı ve namazdan sonra ikindi namazı kılınmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, 8. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Öğlen namazının kılındığı düşünülerek ikindi namazı niyet edilir ve namaz için öğlen namazının kılınmadığı anlaşılırsa öğle namazının özel vaktinde olması durumunda farz ihtiyat gereği öğlen namazına niyet edilmeli ve namaz bittikten sonra her iki namaz (öğlen ve ikindi) sırasınca kılınmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi 29. Mesele)
56
Ayetullah Uzma Humeyni: Akşam namazını kılmadan önce yanılgıyla yatsı namazına başlansa ve namaz arasında yanlışlık yapıldığı anlaşılırsa dördüncü rükûa gidilmişse namaz tamamlanmalı ve sonra akşam namazı kılınmalıdır. Her ne kadar akşam namazından sonra yatsı namazının tekrar kılınması ihtiyata daha yakındır. Ve eğer dördüncü rekâtın rükûuna gidilmemişse akşam namazına niyet edilmeli ve namazı tamamladıktan sonra yatsı namazı kılınmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, 8. mesel)
Ayetullah Uzma Hamanei: Akşam namazının kılındığı düşüncesiyle yatsı namazına başlanırsa ve namaz arasında yanlışlık yapıldığı anlaşılırsa dördüncü rükûa gidilmişse ihtiyat gereği namaz tamamlanmalı ve sonra sırasınca akşam ve yatsı namazı kılınmalıdır. Keza akşam namazının özel vaktinde olursa ve dördüncü rükûa gidilmemişse farz ihtiyat gereği akşam namazına niyet edilmeli ve namaz bittikten sonra sırasınca akşam ve yatsı namazı kılınmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 30. mesele)
- Kıble
Kıble
57
Ayetullah Uzma Humeyni: Kıble bulmak için bir vesilesi olmayan veya uğraştığı halde kıblenin hangi yönde olduğunu tahmin edemeyen kimse namaz vakti geniş olması durumunda dört yöne dört kez namaz kılmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, El-Mukaddemetu’s-Saniye fi’l-Kıble, 2. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Kıbleyi bulma doğrultusunda hiçbir yolu olmayan ve kıblenin hangi yön olduğunda hiçbir fikri olmayan kimse farz ihtiyat gereği dört yöne doğru namaz kılmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 45. mesele)
- Giysi
Giysi
58
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazda insan avretini kasten örtmezse namazı batıldır ve hatta konuyu bilmeden avretini örtmeksizin namaz kılsa bile farz ihtiyat gereği namazını yeniden kılmalıdır.
(Tevzihu’l-Mesalil, 791. Mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Şer’i hükmünü bilmediği için namazda gerekli örtüyü gözetmeyen kimsenin, gafleti ve cahilliği olmadıkça, yani giysi olmaksızın namazın batıl olduğuna ihtimal vermemenin dışında, namazı batıldır.
(Dersi Harici-i Namazı Cemaat, 32. oturum)
59
Ayetullah Uzma Humeyni: Elbisesinin gasp olduğunu bilmez veya unutur da onunla namaz kılarsa namazı sahihtir, ama elbiseyi kendisi gasp etmişse ve unutarak onunla namaz kılarsa farz ihtiyat gereği namazını iade etmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, Es-Salat, Es-Setr, Ve’s-Satir, 8. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Elbisesinin gasp olduğunu bilmeyen veya unutan kimse onunla namaz kılarsa namazı sahihtir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 80. mesele)
60
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse humus veya zekâtını vermediği paranın bizzat kendisiyle elbise alırda bu elbiseyle namaz kılarsa namazı batıldır. Keza, zimmetle satın alır ve alışveriş anında humusunu veya zekâtını vermediği paradan ödemek niyetiyle alırsa, buda batıldır.
(Tahriru’l-Vesile, Es-Salat, Es-Setr, Ve’s-Satir, 9. Mesele; Tevzihu’l-Mesail, 820. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Humusunu vermediği bir malla elbise alan kimsenin o elbiseyle kıldığı namazı sahihtir, ama o malın humusunun ertelenmesi şer’i açıdan caiz değildir.
(İstifta, 182)
61
Ayetullah Uzma Humeyni: Namaz kılan kimsenin bedeninde veya elbisesinde iğne ucu kadar hayız veya lohusa kanı olursa namazı batıldır ve farz ihtiyat gereği hayız kanı beden veya elbisede olmamalıdır. Ama müstehap ihtiyat gereği köpek kanı, domuz kanı, kâfir kanı, murdar kanı ve eti haram olan havyanın kanından sakınılması gerekirse de, bir dirhemden az olması durumunda insan bedeninin kanı veya eti helal olan hayvanın kanı ve köpek kanı, domuz kanı, kâfirin kanı, murdarın kanı ve eti haram olan hayvanın kanı gibi diğer kanların sakıncası yoktur.
(Tahriru’l-Vesile, En-Necasaat, Ma Yu’fa Anhu fi’s-Salat)
Ayetullah Uzma Hamanei: İşaret parmağının boğumundan az kanla kılınan namazın sahih olmasının birkaç şartı vardır:
1. Namaz kılanın vücudunda veya elbisesinde çok az hayız kanı varsa namazı batıldır ve farz ihtiyata göre, lohusa ve istihaze kanlarında da hüküm aynıdır.
2. Bizzat necis hayvanın (köpek ve domuz gibi), eti haram olan hayvanın, murdarın ve kafirin kanı olmamalıdır.
3. …
(Namaz ve Oruç Risalesi, 71. mesele)
62
Ayetullah Uzma Humeyni: Erkeklerin altın zincir, altın yüzük ve altın kol saati kullanması haramdır ve bunlarla kılınan namaz batıldır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, es-Setr ve’s-Satir, er-Rabi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Erkeklerin altın zincir ve yüzükler ile altın kol saatlerini kısa süreli de olsa (evlilik anı gibi) kullanması haramdır; hatta süs amaçlı olmasa ve başkalarından gizlese bile, farz ihtiyat gereği namaz da onunla batıl olur.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 90. mesele)
63
Ayetullah Uzma Humeyni: Dişlerin altınla güçlendirilmesi ( örneğin altınla doldurulması) ve hatta altınla kaplanması veya altından yapay diş takılması namaz ve namaz dışında bile sakıncasızdır. Ancak görünen kesici diş gibi dişlerde amaç süslemek ve güzelleştirmek ise bunun sakıncalı olduğu uzak bir ihtimal değildir ve farz ihtiyat gereği bu tür şeylerden kaçınılmalıdır.
(Tarhriru’l-Vesile, fi’s-Setr ve’s-Satir, 14. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Erkeklerin giyim olarak kullanılmayan altınla süslenmeleri haram değildir; örneğin giyim olarak kullanılmayan altın düğme veya altın dişin sakıncası yoktur. Ancak altın dokuma eldivenler veya kıyafet olarak kullanılan altın yüzük ve bilezikler sakıncalıdır.
(Mekasibu’l-Muharreme, 143. ders)
64
Ayetullah Uzma Humeyni: Namaz kılan erkeğin giysisi saf ipek olmamalıdır ve namaz dışında da erkeğe saf ipek elbise giyinmesi haramdır ve keza pantolon askısı ve takke gibi namazın onunla tam olmadığı şeyler de farz ihtiyat gereği saf ipekten olmamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, es-Setr ve’s-Satir, el-Hamis)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz kılan erkeğin giysisi ( hatta takke, çorap vb. avreti örtmeyen şeyler olsa dahi) saf ipekten olursa namazı batıldır ve namaz dışında da bunların giyilmesi haramdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 94. mesele)
- Namaz Kılınan Yer
Namaz Kılınan Yer
65
Ayetullah Uzma Humeyni: Gasp olduğunu bilmediği bir yerde namaz kılan ve namazdan sonra fark eden kimsenin namazı sahihtir. Keza gasp edildiğini unutan ve namazdan sonra gasp olduğunu hatırlayan kimsenin namazı sahihtir, ne var ki namaz kılan kimse kendisi gasp etmişse bu durumda farz ihtiyat gereği namazı batıldır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Mekân, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz mekânının gasp olduğunu bilmeyen veya unutan kimsenin namazı sahihtir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 102. mesele)
66
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse humus ve zekâtını vermediği paranın bizzat kendisiyle mülk satın alırsa o mülkü kullanması haramdır ve o mülkte namazı da batıldır. Keza zimme ile satın alır ve alırken niyeti, humus veya zekâtını vermediği parayla ödemeyi kast ederse yine hüküm aynıdır.
(Tarhriru’l-Vesile, es-Salat, el-Mekân, 4. Mesele: Tevzihu’l-Mesail, 873. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse humusunu vermediği parayla mülk alırsa o mülkte namazı sahihtir, ama humusu verilmeyen paranın humusunun ertelenmesi şer’i olarak caiz değildir.
(İstifta, 203)
67
Ayetullah Uzma Humeyni: Kâbe’nin içinde ve üstünde farz namazın kılıması mekruhtur, ama çaresizlik durumunda sakıncası yoktur.
(Urvetü’l-Vuska, Mekanu’l-Musalli, 30. meselenin haşiyesi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Kâbe’nin içinde farz namazın kılınması mekruhtur, ama farz ihtiyat gereği Kâbe’nin üstünde namaz kılınmamalıdır.
(İstifta, 210)
68
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazda kadın ve erkek aynı hizada olsa veya kadın önde olsa güçlü görüş esasınca her ikisinin namazı da sahihtir, ama birlikte namaza başlamışlarsa aynı hizada olmalarının kerahati vardır. Birisi namaza erken başlamışsa onun hizasında duran kimse mekruh işlemiştir ve müstehap ihtiyat gereği kadın ve erkek aynı hizada olmamalı veya kadın önde olmamalıdır ve bunların arasında mahrem ve namahrem olması ve baliğ ve gayri baliğ olması fark etmez ve daha ötesi evli kadın ve erkeğin aynı hizada namaz kılmaları bile mekruhtur.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Mekan, 8 mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Farz ihtiyat gereği namaz halinde kadın ile erkek arasında (Mescidü’l-Haram dışında) en azından bir karış uzaklık olmalıdır ve bir karış uzaklığın olmasıyla birlikte kadın ve erkek aynı hizada durursa veya kadın önde durursa her ikisinin namazı sahihtir ve bunlar arasında mahrem veya gayri mahrem olmasının farkı yoktur.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 112. mesele)
69
Ayetullah Uzma Humeyni: Caminin zeminini, tavanını, üstünü ve duvarının iç kısmını necis etmek haramdır ve buraların necis olduğunu anlayan kimsenin o necaseti çabucak gidermesi gerekir ve farz ihtiyat gereği duvarının dış kısmı da necis edilmemelidir ve necis olursa necaseti temizlenmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, Ahkamu’n-Necasaat, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Caminin zemini, tavanı, duvarı ve üstünün necis edilmesi haramdır ve necis olursa çabucak temizlenmesi farzdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 115. mesele)
70
Ayetullah Uzma Humeyni: İmamların (a.s) haremlerini necis etmek haramdır ve necis olması durumunda necis kalması hürmetsizlik sayılıryorsa temizlenmesi farzdır ve farz ihtiyat gereği saygı ve hürmetsizlik olmazsa dahi oranın temizlenmesi gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, Ahkamu’n-Necasaat, 1. Mesele; el-Urvetu’l-Vuska, en-Necasaat, Ahkamu’l-Mesacit, 20. Mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: İmamların (a.s) haremlerini necis etmek haramdır ve necis olması durumunda necisin o mekânda kalması saygısızlık ve hürmetsizlik sayılıyorsa temizlenmesi farzdır ve hürmetsizlik sayılmazsa bile oranın temizlenmesi güzel bir ameldir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 117. mesele)
71
Ayetullah Uzma Humeyni: Camiyi gasp ederlerse ve oraya artık cami denilmeyecek şekilde ev vb. gibi bina inşa ederlerse farz ihtiyat gereği oranın necis edilmesi haramdır ve temizlenmesi farzdır.
(Tarhriru’l-Vesile, Ahkamu’n-Necasaat, 3. mesele)
Ayetullah Uzama Hamanei: Gasp veya harap edilip yerine başka bir bina yapılan veya harabe olması dolayısıyla cami olmasının eseri kaybolan ve yeniden cami yapılmasına ümit edilmeyen bir caminin, müstehap ihtiyat gereği necis edilmemesi gerekirse de, necis edilmesinin haram olduğu belirsizdir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 122. mesele)
72
Ayetullah Uzma Humeyni: Farz ihtiyat gereği caminin altınla süslenmemesi gerekir.
(el-Urvetu’l-Vuska, fi Ba’zı Ahkami’l-Mesacit, el-Evvel)
Ayetullah Uzma Hamanei: Caminin altınla süslenmesi israf sayılırsa haramdır ve bunun dışında mekruhtur.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 118. mesele)
- Ezan ve Kamet
Ezan ve Kamet
73
Ayetullah Uzma Humeyni: Ezan ile namaz arasında bir adım atmak veya biraz oturmak veya secde etmek veya zikir yapmak veya namaz kılmak veya bir süre susmak veya bir şey söylemek veya iki rekât namaz kılmak müstehabdır. Ama sabah namazının ezanıyla kameti arasında konuşmak müstehap değildir ve akşam namazının ezanıyla kameti arasında sevap ümidiyle namaz kılınmalıdır.
(Urvetu’l-Vuska, Ezan ve İkame, Faslun Yestehibbu Fihima Umur: el-Aşir)
Ayetullah Uzma Hamanei: Ezan ile kamet arasında bir süre oturmak veya secde etmek veya tesbih söylemek veya bir süre susmak veya bir şey söylemek veya iki rekât namaz kılmak müstehabdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 137. mMesele)
- Niyet
Niyet
74
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazın bir kısmı Allah’tan başkası için kılınırsa namaz batıldır ve bu kısmın Fatiha ve sure gibi namazın farzından olması ve kunut gibi namazın müstehabından olması arasında fark yoktur.
(Tevzihu’l-Mesail, 947. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namazın bazı cüzlerinde riya olursa farz ihtiyat gereği namaz tekrar kılınmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 145. mesele)
Niyet Konusuna Özel Bir Mesele
4
Soru: Akşam namazının nafilesinde Ğufeyle namazı kılınması sahih midir?
Ayetullah Uzma Hamanei: Cevap: Evet sahihtir. (İstifta, 109. mesele)
- Kıyam
Kıyam
75
Ayetullah Uzma Humeyni: Oturarak namaz kılamayan kimsenin, vücudu kıbleye dönük olacak şekilde sağ yanı üzerinde yatarak namaz kılması gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Kıyam, 5. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Oturarak namaz kılamayan kimse yatarak namaz kılmalıdır ve farz ihtiyat gereği sağ tarafı üzerine yatmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 160. mesele)
76
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir mazeretten dolayı ayakta duramayan kimse, vaktin sonuna kadar mazeretinin bertaraf olacağını düşünse veya buna ihtimal verse, her ne kadar özellikle mazeretinin bertaraf olacağı ihtimalini verse dahi namazını vaktinde kılması caiz olsa da ihtiyat gereği namazını geciktirmelidir.
(el-Urvetu’l-Vuska, es-Salat, el-Kıyam, 22. meselenin haşiyesi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir mazeretten dolayı ayakta duramayan, ama namazın son vakitlerinde ayakta durarak namaz kılacağı ihtimalini veren kimse farz ihtiyat gereği o zamana kadar sabretmelidir, ama mazeretinden dolayı vaktin başında namazını oturarak kılsa ve vaktin sonuna kadar mazereti bertaraf olmazsa kıldığı namaz sahihtir ve iadesi gerekmez.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 162. mesele)
Kıyam Konusunda Özel Bir Mesele
5
Ayetullah uzma Hamanei: Oturarak namaz kılan fertler zikir söylenmesi esnasında (Fatiha, sure ve Tesbihat-u Erbaa da dâhil) bir yere dayanmaları sorunludur, elbette rükû halinde ellerine dayanabilirler.
(İstifta, 108)
6
Ayetullah Uzma Hamanei: Mazereti olup da oturarak namaz kılan kimse gelecekte iyi olacağından ümitsizse ve bu halde kazaya kalmış namazlarını kılsa ve sonra iyileşse bu halde kıldığı namazları tekrar kaza etmelidir.
(İstifta, 110)
- Kıraat
Kıraat
77
Ayetullah Uzma Humeyni: Farz namazların birinci ve ikinci rekâtlarında Fatiha suresini ve ardından bir sureyi tam olarak okumak farzdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Kıraat, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Farz olan günlük namazların birinci ve ikinci rekâtlarında önce Fatiha suresi ve sonra farz ihtiyat gereği bir surenin tamamı okunmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 172. mesele)
78
Ayetullah Uzma Humeyni: “Bismillahirrahmanirrahim” den önce surenin belirlenmesi farzdır. Sure belirlenerek “Bismillah…” derse ve sonra belirlenen sure bırakılırsa okunacak bir diğer sure için tekrar “Bismillah…” denmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Kıraat, 7. mesele)
Soru: Adeti gereği ilk önce Fatiha ve İhlas surelerini okumaya niyet edip “Bismillahirrahmanirrahim” diyen, ama yanlışlıkla sureyi belirtmeyen bir kimse, önce belirli bir sureyi okumaya niyet edip sonra “Bismillahirrahmanirrahim” mi demelidir?
Cevap:
Ayetullah Uzma Hamanei: “Bismillahirrahmanirrahim” in iadesi gerekmez, bilakis okuyacağı her sure için bununla yetinebilir.
(Ecvibetu’l-İstiftaat, 466. soru)
79
Ayetullah Uzma Humeyni: Fatiha’dan sonra İhlas suresini veya Kafirun suresini okumaya başlarsa, onu bırakıp başka bir sure okuyamaz. Ancak Cuma ve Cuma günü öğle namazında Cuma ve Münafıkin sûreleri yerine bu iki sûreden birini unutarak okursa, surenin yarısına gelmeden okuduğu sureyi terk edip Cuma ve Münafıkin suresini okuyabilir.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Kıraat, 8. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Fatiha’dan sonra İhlas veya Kafirun suresini okumaya başlayan kimse bunu terk edip başka bir sure okuyamaz, ama Cuma namazında unutarak Cuma ve Münafıkin surelerinden yerine unutarak İhlas veya Kafirun suresini okumaya başlarsa, bunu terk edebilir ve Cuma ve Münafıkin suresini okuyabilir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 180. mesele)
80
Ayetullah Uzma Humeyni: Kadın sabah, akşam ve yatsı namazında Fatiha ve sureyi açıktan veya gizliden okuyabilir, ama namahrem sesini işitiyorsa farz ihtiyat gereği alçak sesle okumalıdır.
(el-Urvetu’l-Vuska, es-Salat, fi Ahkami’l-Kıraat, 25. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Kadın sabah, akşam ve yatsı namazında Fatiha ve sureyi açıktan veya gizliden okuyabilir, ama namahrem sesini işitiyorsa alçak sesle okuması daha iyidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 191. mesele)
81
Ayetullah Uzma Humeyni: Farz namazında farz secde ayeti olan surelerin hiçbirisinin okunması caiz değildir ve yanlışlıkla okunmaya başlanmışsa, secde ayetine ulaşmadan önce anlaşılmışsa hemen terk edilip başka bir sure okunmalıdır. Secde ayetinin okunmasından sonra anlaşılırsa namaz esnasında göz işaretiyle secde yapılmalı ve okunulan sure ile yetinilmelidir (başka bir sure okunmamalıdır).
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, el-Kıraat, 4. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Farz namazında farz secde ayeti olan surelerin hiçbirisinin okunması caiz değildir ve kasten veya yanlışlıkla bu surelerden birisi okunur ve secde ayetine ulaşılırsa farz ihtiyat gereği tilavet secdesi yapılıp ayağa kalkılmalı ve sure bitmemişse sonuna kadar tamamlanmalı ve sonra namaz iade edilmelidir. Ve secde ayetine ulaşılmadan önce fark edilirse farz ihtiyat gereği sure terk edilmeli, başka bir sure okunmalı ve namaz bittikten sonra tekrar iade edilmelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi 178. mesele)
82
Ayetullah Uzma Humeyni: Üçüncü veya dördüncü rekâtta veya rükûa gitme esnasında Fatiha veya tesbihatı okuyup okumadığında şüphe eden kimse şekkine itina etmemelidir.
(Tevzihu’l-Mesail, 1015. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Üçüncü veya dördüncü rekâtta Fatiha veya tesbihatı okuyup okumadığında şüphe eden kimse şekkine itina etmemelidir. Ama rükûa gitme esnasında henüz rükû sınırına ulaşmamışken şek ederse farz ihtiyat gereği doğrulmalı Fatiha veya tesbihatı okumalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 189. mesele)
83
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazın zikirlerinin söylenmesinde birkaç kez vesveseye kapılan ve yine de zikirleri söyleyen kimse farz ihtiyat gereği namazını yeniden kılmalıdır.
(Tevzihu’l-Mesail, 1016. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Takıntısı olan ve çok vesveseye düşen kimse namazı batıl etmek gibi günahı gerektiren bir iş yaparsa böyle yapması yönüyle haramdır, örneğin bir kimse yüz defa “İyyake nağbudu nağbudu” derse namazın muvalatı bozulur ve namazın batıl olmasına sebep olur.
(Dersi Harici Namazı Cemaat, 8. oturum)
- Rükû
Rükû
84
Ayetullah Uzma Humeyni: Rükû kadar eğilip de ellerin dizlerin üzerine konulmamasında bir sakınca yoktur, her ne kadar ellerin dizlerin üzerine konulmasına ihtiyat etmesi çok daha uygundur.
(el-Urvetu’l-Vuska, es-Salat, er-Rükû, 1. meselenin haşiyesi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Farz ihtiyat gereği rükû halinde eller dizlerin üzerinde olmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 213. mesele)
85
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse farz olan rükû zikrini söylerken istemsiz olarak bedenini dinginlik halinden çıkartacak kadar hareket ederse, bedeni sakinleştikten sonra farz ihtiyat gereği tekrar zikir söylemelidir.
(el-Urvetu’l-Vuska, es-Salat, er-Rükûu, 21. meselenin haşiyesi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse farz olan rükû zikrini söylerken istemsiz olarak bedenin farz dinginliğini bozacak kadar hareket ederse, bedeni sakinleştikten sonra tekrar farz zikiri söylemelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 226. mesele)
86
Ayetullah Uzma Humeyni: İnsanın rükûda her hangi bir zikri söylemesi yeterlidir, ama farz ihtiyat gereği üç kez “sübhanellah” veya bir kez “sübhane rabbiyel azimi vebi hamdih” ten az olmamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, er-Ruku, 7. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Rukuda zikir söylenmelidir. Rukunun farz zikri bir kez “sübhane rabbiyel azimi vebi hamdih” veya üç kez “sübhanellah” tır ve bunun yerine “elhamdülillah”, “allahuekber” vb. gibi (secdenin özel zikri dışında) aynı miktarda söylenmesi yeterlidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 221. mesele)
87
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazda gözlerin kapanması mekruhtur.
(el-Urvetu’l-Vuska, Faslun fi’l-Mekruhahi fi’s-Salat
Ayetullah Uzma Hamanei: Namazda gözlerin kapanmasının sakıncası yoktur ve her ne kadar rükû dışında mekruh olsa da namazı batıl etmez.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 339. mesele)
88
Ayetullah Uzma Humeyni: Birinci secdeye girdikten veya birinci secdeden başını kaldırdıktan sonra rükû etmeyi unutur ve sonra hatırlarsa farz ihtiyat gereği kalkmalı, rükûa gitmeli, namazı bitirmeli ve tekrar kılmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, er-Ruku, 5. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Birinci secde halinde veya ondan sonra ve ikinci secdeye girmeden önce rükû yapmadığını hatırlarsa ayağa kalkmalı ve ayakta durduktan sonra rükûa gitmeli ve akabinde iki secde yaparak namazı tamamlamalı ve namazdan sonra müstehap ihtiyat gereği fazladan yapılan secde için iki sehiv secdesi yapmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 233. mesele)
- Secde
Secde
89
Ayetullah Uzma Humeyni: Namaz kılan kimse, farz ve müstehap namazların her rekâtında rükûdan sonra iki secde yapmalıdır ve secde, alnı ve iki elin avuç içlerini, iki dizinin başını ve farz ihtiyat gereği iki ayak başparmağının ucunu yere koymaktır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, es-Sucud, 1. Meseleden alıtı)
Ayetullah Uzma Hamanei: Secdede alından başka, avuç içleri, dizlerin uçları ve ayak başparmaklarının uçları da yere konmalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 237. mesele)
90
Ayetullah Uzma Humeyni: Namaz kılanın alnını koyduğu yer diz hizasından aşağı ve kapalı dört parmaktan yukarıda olmaması gerekir ve bilakis farz ihtiyat gereği alnın koyulduğu yer parmak hizasından aşağıda ve kapalı dört parmaktan yukarıda olmamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, es-Sucud, 2 ve 3. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Secde halinde alnın konulacağı yer diz ve ayak başparmaklarının yerinden kapalı dört parmaktan daha yukarı veya daha aşağı olmamalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 258. mesele)
91
Ayetullah Uzma Humeyni: Secdede her hangi bir zikrin söylenmesi yeterlidir, ama farz ihtiyat gereği zikrin miktarı üç kez “süphanellah” tan veya bir kez “süphane rabbiyel a’la vebi hamdih” ten az olmamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, es-Sucud, 2. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Secdenin farz zikri bir kez “sübhane rabbiyel a’la vebi hamdih” veya üç kez “sübhanellah” tır ve bunun yerine “elhamdülillah”, “allahuekber” vb. gibi (rukunun özel zikri dışında) aynı miktarda söylenmesi yeterlidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 243. mesele)
92
Ayetullah Uzma Humeyni: İnsanın rükûda her hangi bir zikri söylemesi yeterlidir, ama farz ihtiyat gereği üç kez “sübhanellah” veya bir kez “sübhane rabbiyel azimi vebi hamdih” ten az olmamalıdır. Secdede her hangi bir zikrin söylenmesi yeterlidir, ama farz ihtiyat gereği zikrin miktarı üç kez “süphanellah” tan veya bir kez “süphane rabbiyel a’la vebi hamdih” ten az olmamalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, 7. mesele; es-Sucud, 2. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Rükû ve secde zikirlerinin birbirlerinin yerine söylenmesi yanlışlıkla olması durumunda sakıncasızdır, ama kasten olursa ve Allah Teâla’nın mutlak zikri kastedilirse sahihtir, ne var ki (rükû ve secdenin) özel zikirleri de söylenmelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 244. mesele)
93
Ayetullah Uzma Humeyni: İnsan çamurlu zeminde namaz kılma zorunda kalırsa ayakta gözüyle işaret ederek secde etmelidir ve teşehhüdü ayakta okumalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Makanu’l-Musalli, 12. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: İnsan çamurlu zeminde namaz kılacağı zaman beden ve elbisesinin kirlenmesi onun için zorluk vesilesi ise ayakta göz işaretiyle secde edebilir ve teşehhüdü ayakta okuyabilir.
(İstifta, 309)
94
Ayetullah Uzma Humeyni: Alın istemsiz olarak yerden kalkarsa mümkünse tekrar secde yapmamalıdır ve bu, ister secde zikri söylensin ya da söylenmesin, bir secde sayılır. Başını kontrol edemez ve istemsiz olarak tekrar secdeye giderse ikisi üst üstüne bir secde sayılır ve zikir söylenmemişse söylemesi gerekir.
(Tahriru’l-Vesile, es-Sucud, 7. mesel)
Ayetullah Uzma Hamanei: Secde esnasında alın secde yerine değer ve istemsiz olarak kalkarsa tekrar alın secdeye konularak zikir söylenmelidir ve bu bir secde sayılır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 253. mesele)
95
Ayetullah Uzma Humeyni: Altın, gümüş, akik, firuze gibi madenlere secde batıldır, fakat mermer ve siyah taşlar gibi maden taşlarına secde edilmesinde sakınca yoktur.
(el-Urvetu’l-Vuska, Mescidu’l-Cephe min Mekani’l-Musalli)
Ayetullah Uzma Hamanei: Mermer ve diğer inşaat veya dekorasyon amaçlı kullanılan taşlar üzerine secde etmek ve keza akik, firuze, dûr vb. şeyler üzerine secde etmek sahihtir, her ne kadar müstehap ihtiyat odur ki ikinci grupta yer alan (akik, firuze, dûr vb.) şeyler üzerine secde edilmemelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 266. mesele)
96
Ayetullah Uzma Humeyni: Çay yaprağına ve kahveye secde caiz değildir.
(el-Urvetu’l-Vuska, es-Salat, Mescidu’l-Cebheti min Mekani’l-Musalli, 6. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Yeşil çay yaprağına farz ihtiyat gereği secde etmek sahih değildir, ama yiyecek olarak kullanılmayan kahve ağacının yaprağına secde etmek caizdir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 269. mesele)
97
Ayetullah Uzma Humeyni: Menekşe ve engerek otu gibi gibi yerden biten şifalı bitkiler üzerine secde doğru değildir.
(Tevzihu’l-Mesail, 1079. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Hatmi çiçeği ve menekşe çiçeği gibi topraktan yetişen ve sadece hastalıkları tedavi etmek için kullanılan şifalı bitkiler üzerine secde sahihtir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 27. mesele)
98
Ayetullah Uzma Humeyni: Kâğıt saman gibi üzerine secde edilmesi sahih olan bir şeyden yapılmışsa secde edilebilir ve pamuk vb. gibi şeylerden yapılan kâğıdın üzerine secde etmenin bir sakıncası yoktur.
(Tevzihu’l-Mesail, 1082. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Ağaç ve bitkiden (keten ve pamuk dışında) yapılan kâğıda secde etmek sahihtir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 272. mesele)
99
Ayetullah Uzma Humeyni: Üzerine secde edilmesi sahih olan bir şey yoksa veya var da sıcak veya soğuk (veya takiye) ve vb. sebeple üzerine secde edilemiyorsa elbisenin keten veya pamuktan olması durumunda elbiseye secde edilmelidir. Elbise başka bir cinsten ise ona secde edilmelidir ve o da yoksa elin üstüne ve o da mümkün değilse akik yüzük gibi madenden olan bir şey üzerine secde edilmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, Mekanu’l-Musalli, 13. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Üzerine secde edilmesi sahih olan bir şey yoksa veya var da sıcak veya soğuk ve vb. sebeple üzerine secde edilemiyorsa elbisenin keten veya pamuktan veya keten ve pamuk dışında bir şey olması durumunda elbiseye secde edilmelidir. Farz ihtiyat gereği pamuklu ve ketenden yapılmış elbiseye secde edilmesi mümkünse, başka bir şeye (yani bu kumaştan yapılmış elbiseden başkasına) secde edilmemelidir ve böyle bir şeyin olmaması durumunda farz ihtiyat gereği elin üzerine secde edilmelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 273. mesele)
100
Ayetullah Uzma Humeyni: Birinci secdede mühür alına yapışsa ve mührü almaksızın ikinci kez secdeye gidilirse sakıncalıdır, daha ötesi namaz batıldır ve yeniden kılınması gerekir.
(Tevzihu’l-Mesail, 1086. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Birinci secdede mühür alına yapışırsa ikinci secde için mührün alından alınması gerekir ve mühür alından alınmazsa ve o halde ikinci secdeye gidilmesi sakıncalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 276. mesele)
101
Ayetullah Uzma Humeyni: Gramofon gibi bir şeyden secde ayetinin işitilmesi secdeyi gerektirmez. Ama insanın sesini ulaştıran bir araçtan işitirse secde yapması farzdır.
(Tevzihu’l-Mesail, 1096. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Radyo veya televizyon veya ses kaydedici ve benzeri şeylerden secde ayeti işitilirse secde farz olur.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 284. mesele)
102
Ayetullah Uzma Humeyni: Kur’an’ın farz secdesinde yiyecek ve giyecek gibi şeyler üzerine secde edilmez.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, Secdetu’t-Tilave, 6. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Kur’an’ın farz secdesinde namazda secde edilebilecek şeyler üzerine secde edilmelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 286. mesele)
Secde Konusunda Özel Bir Mesele
7
Ayetullah Uzma Hamanei: Sandalyeye oturup önlerindeki masaya secde eden özürlülerin bu ameli onlar için secde sayılır ve avuç içlerini masaya, ayak parmaklarının uçlarını yere koymaları gerekir.
(İstifta, 16)
- Namazı Bozan Ameller
Namazı Bozan Ameller
103
Ayetullah Uzma Humeyni: Bilerek bütün vücudu kıblenin tersine veya kıblenin sağına veya soluna ve hatta kıbleden çıkacak şekilde kıblenin sağ ve sol arasına çevirmek namazı batıl eder ve daha ötesi unutarak, zorla ve vb. gibi durumlarda bile bütün beden doğu ve batı arasından çıkacak şekilde çevrilirse namaz batıl olur.
(Tahriru’l-Vesile, Mubtilatu’s-Salat, es-Salis)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bilerek yüz veya beden sağ ve solu rahatlıkla görülecek şekilde kıbleden çevrilirse namaz batıl olur ve bu iş yanılgıyla olsa bile farz ihtiyat gereği namazı batıl eder.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 325. mesele)
104
Ayetullah Uzma Humeyni: Selem veren kimse “aleyküm” demeksizin “selam” derse namaz halinde selamın cevabında: “selam” demeli ve “aleyküm” ü takdirde tutmalıdır veya “selamünaleyküm” demelidir.
(el-Urvetu’l-Vuska, Mubtılatu’s-Salat, 22. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz kılan kimseye selam verileceği zaman “selamünaleyküm” lafzı yerine “selam” lafzı kullanılırsa, örfte (halk dilinde) buna “selam” deniliyorsa cevap verilmesi farzdır ve ihtiyat gereği nasıl selam verilmişse öyle cevap verilmelidir.(mesala: Selamün aleyküm ya da es-selamü aleyküm) demelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 333. mesele)
105
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazda yeme ve içme, hatta farz ihtiyat gereği çok az bile olsa namazın bozulmasına sebep olur. Ama ağızda veya diş aralarında kalan artıkları yutmanın sakıncası yoktur. Elbette ihtiyat gereği yutulmaması gerekir ve farz ihtiyat gereği, namazın şeklini ve muvalatını bozmasa bile, yavaş yavaş eriyip boğaza inen (az da olsa) tatlıları ağızda tutmaktan sakınılmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, Mubtılatu’s-Salat, Saminuha)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz halindeyken az veya çok yeme ve içme namazı bozar. Ama dişlerin etrafında kalan yiyecek kırıntılarının yutulması veya ağızda çok az miktarda kalan tatlı veya şekerin emilmesi namazın bozulmasına sebep olmaz. Keza yanılgıyla veya unutarak bir şey yenirse veya içilirse, namazın şeklini bozmaması durumunda namaz batıl olmaz.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 341)
106
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazda kasten elleri bağlamak güçlü görüş esasınca namazı batıl eder, ama unutarak olursa, her ne kadar namazın iadesi ihtiyata uygun olsada namazı batıl etmez ve takiyye halinde sakıncası yoktur.
(Tahriru’l-Vesile, Mubtılatu’s-Salat, Saniha)
Ayetullah Uzma Hamanei: namazın bir cüzü kastıyla elin bağlanması namazı bozar ve farz ihtiyat gereği böyle bir kasıt olmasa bile yapmamalıdır.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 343)
- Şekler ve Sehiv Secdesi
Şekler ve Sehiv Secdesi
107
Ayetullah Uzma Humeyni: İnsan için namazı bozan şeklerden birisi öne çıksa namazı bozamaz, ama birazcık düşündükten sonra hala şekki devam ediyorsa namazı bozmasında bir sakınca yoktur.
(Tevzihu’l-Mesail, 1166. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz kılan kimse için namazı batıl eden şeklerden birisi öne çıkarsa, farz ihtiyat gereği hemen namazını bozamaz, aksine şek kesinleşinceye kadar düşünmeli ( bir tarafa yakîn ve ihtimal gerçekleşmeli) ve o zaman namaz terk edilmelidir.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 363. mesele)
108
Ayetullah Uzma Humeyni: Namazın selamından sonra üç şey için iki sehiv secdesi (nasıl yapılacağı daha sonra söylenecektir) yapılmalıdır:
Bir: Namaz arasında yanılgıyla konuşulursa;
İki: Secdenin birisi unutulursa;
Üç: Dört rekâtlı namazlarda ikinci secdeden sonra dört rekât mı yoksa beş rekât mı kılındığında şüphe edilirse.
İki yerde de farz ihtiyat gereği sehiv secdesi yapılmalıdır:
Bir: Namazın birinci rekâtında selam vermek gibi selem verilmemesi gereken yerde selam vermek;
İki: Teşehhüdü unutmak.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salat, Sucudu’s-Sehv, 1. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Namaz kılan kimse namazın selamından sonra üç yerde (açıklanacak hüküm gereğince) sehiv secdesi yapmalıdır:
Namaz arasında yanılgıyla konuşulursa;
Dört rekâtlı namazda ikinci secdede dört rekât mı yoksa beş rekât mı kılındığında şüphe edilirse;
Teşehhüt unutulursa;
İki yerde de farz ihtiyat gereği iki sehiv secdesi yapılmalıdır:
Bir secde unutulursa;
Namazın selamının verilmemesi gereken yerde yanılgıyla selam vermek.
(Namaz ve Oruç Risalesi, 388. mesele)
109
Ayetullah Uzma Humeyni: Sehiv secdesinin yapılışı şöyledir: Namazın selamından sonra hemen sehiv secdesine niyet edilerek üzerine secde edilmesi sahih olan bir şey üzerine alın konur. İhtiyat gereği iki secdenin her birinde şu zikir söylenir: “Bismillahi ve billahi ve salallahu ala Muhammed’in ve ali Muhammed” ya da “Bismillahi ve billah Allahumme salli ala Muhammed’in ve ali Muhammed” veya “Bismillahi ve billah. Es-selâmu ‘eleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve rehmetullahi ve berekâtuh.” Demeli ve İhtiyat gereği “Es-selâmu ‘eleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve rehmetullahi ve berekâtuh.” zikri seçilmelidir. Ama sehiv secdesi için özel bir zikrin söylenmesi fazr değildir. Sehiv secdesinin ikincisinden sonra teşehhüt okunup selam verilmesi farzdır. Farz teşehhüd namazda okunan teşehhüdün aynısıdır ve farz olan selam “es-Selamünaleyküm” lafzıdır.
(Tahriru’l-Vesile, es-Salatu, Sucudu’s-Sehv, 5. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Sehiv secdesi için namazın selamından sonra hemen sehiv secdesi niyetiyle alın üzerine secde edilmesi sahih olan bir şeyin üzerine konulmalı ve ihtiyat gereği “Bismillahi ve billahi. Es-selâmu aleyke eyyuhe'n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh.” zikri söylenmeli ve sonra baş secdeden kaldırılmalı ve tekrar secdeye gidilip zikir tekrarlanmalı ve sonra teşehhüt okunup selam verilmelidir.
-