Soru: Acaba orucun keffaresi hemen mi yerine getirilmelidir, yoksa zaman içerisinde yavaş yavaş yerine getirilebilir mi? Cevap:Keffareyi vermek mali açıdanda vacip oruç açısından da acele etmeği gerektirmez ve onu yerine getirmek için gelecekte de fırsatınız vardır. Ancak erteleme bizi bu meseleden gafil etmemelidir.
Bilerek iftar etmenin keffaresiyle hastalıktan dolayı iftar etmenin keffaresi arasındaki fark
Bilerek iftar etmenin keffaresiyle hastalıktan dolayı iftar etmenin keffaresi arasındaki fark
Soru: Acaba orucu bilerek bozanla hastalığından dolayı bozanın keffareleri arasında fark var mıdır? Cevap: Evet, iki açıdan bir birlerinden farklıdırlar:1- miktar açısından, 2- kullanıldığı yer açısından. Bilerek bozulan orucun keffaresinde her gün için 60 fakir doyurulmalı (yada herbir fakire yaklaşık 750 gram yiyecek verilmeli) veya hergün için 60 gün oruç tutulmalıdır. Ama hastalıktan dolayı verilen keffarede eğer hastalık bir sonraki ramazana kadar devam ederse, hergün için yaklaşık 750 gram yiyecek fakire verilmelidir. Bilerek bozulan orucun keffaresinde eğer 60 fakire ulaşmak mümkünse her fakire 750 gram yiyecekten fazla veremez. Ama hastalıktan kaynaklanan keffarede bu şart değildir.
Soru: Boynunda oruç keffaresi olan birisi onu geciktirebilir mi? Cevap: Evet, keffarenin hemen ödenmesi gerekmez. Ancak onu ödemede tenbellik edilmemelidir.
Soru: Eğer birisi orucun keffaresini bir kaç yıl geciktirirse, bu keffare miktarında artış olur mu? Cevap: Hayır, onda bir artış olmaz.
Soru: Acaba orucun keffaresini, nafakası bize vacip olan birisine verebilir miyiz? Cevap: Orucun keffaresini nafakası size vacip olan birisine veremezsiniz, ama onu akrabalara vermenin sakıncası yoktur.
Soru: Acaba oruç keffaresini kültürel faliyetlerde ve evlilik gibi işlerde kullanabilir miyiz? Cevap: Hayır, bu gibi işlerde keffareyi kullanmak caiz değildir. Keffareyle fakirlerin doyurulması gerekir.
Başkası tarafından geçimi sağlanan birisinin orucunun keffaresi
Başkası tarafından geçimi sağlanan birisinin orucunun keffaresi
Soru: Eğer birisi çocukken babasının evinde boynuna oruç keffaresi gelirse, bu keffareyi vermek kimin vazifesidir? Cevap: Buluğa ermemiş çocuğa keffare vacip olmaz ve eğer buluğa erdikten sonra keffare boynuna gelmişse bunu kendisinin ödemesi gerekir, ama keffareyi acilen vermek gerekmez.
Soru: Boynunda ramazan orucu kazası olan birisi oruç adak adayabilir mi? Cevap: Eğer adak orucunu kaza orucunu tuttuktan sonra yerine getirmeğe niyet ederse, yapmış olduğu adak sahihtir.
Soru: Çocuk emziren bir kadına, oruç zararlı olduğundan dolayı orucunu tutmazsa daha sonra bu kadının keffarede mi vermesi gerekir? Cevap: Orucunu yediği hergün için yaklaşık 750 gram yiyecek (buğday, ekmek, pirinç ve benzeri) fakire vermeli ve oruçlarıda kaza etmelidir.
Soru: Eğer birisi bir şeyin orucu bozduğunu bilmediğinden dolayı onu yaparsa, bu durumun hükmü nedir? Cevap: Orucunu kaza etmelidir, ama keffare vermesi gerekmez. Elbette bu şer’i meseleyi öğrenmede tenbellik etmişse keffarede vermesi gerekir.
Sünnet oruç
Oruçta şüphe etmek
Kiralık oruç
İtikafın hükümleri
YOLCULUK HÜKÜMLERİ
Humus hükümleri
Zekat hükümleri
Hac ve umrenin hükümleri
Alış veriş hükümleri
Bankalarla ilgili işler
Meslekler
Borç
Sadak ve bağışlar
Vakıf ve bağlama
Adak, Ahit ve Yemin
Devlet kanunları ve Betul mala ait mallar
Dini mekanlar
Kültürel ve toplumsal meseleler
Bulunan mallar ve mechulul malik
Yargıyla ilgili meseleler
Tıbbi hükümler
Bakma, giyinme ve muaşeretin ahkâmı
Evlilik ve boşanma
Kadınlarla ilgili hükümler
Buluğa ermemiş ve kendi malında tasarruf yetkisi olmayanların hükümleri