İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

Ülke yetkilileri, halk ve İslami Vahdet konferansı konuklarını kabul eden İslam inkılabı rehberi:

“Amerikalıların, Sünnileri desteklediği ve Şiilere karşı olduğu yolundaki açıklamaları bir yalandan ibaret”


Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (saav) ve onun değerli torunu Ehli Beyt İmamlarının altıncısı Hz. İmam Cafer Sadık (as)ın mübarek veladet yıl dönümleri 17 Rebiul Evvel dolayısıyla ülke yetkilileri, 29. Uluslararası İslamî Vahdet Konferansı’na katılan konukları ve halk kitlelerinden kalabalık bir grubu kabul eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, bu kabulde yaptığı konuşmada, Hz. Resulullah (saav) ve Hz. İmam Cafer Sadık’ın (as) mübarek veladet yıl dönümleri dolayısıyla tebriklerini bildirerek, başta İslam alimleri ve gerçek aydınlar olmak üzere İslam aleminin bugünkü en önemli vazife ve sorumluluğunun, gerçek İslami ve manevi ruhun zulüm, adaletsizlik ve ayrımla dopdolu olan bir dünyaya aşılanması olduğunu bildirerek, “Bugün, akıl, zeka, tedbir ve basiretten ayrıca dünyadaki mevcut araçlardan yararlanarak “yeni İslami Bir uygarlığı” hareketi oluşturmak İslam dünyasının görevidir” dedi.

“Modern İslam uygarlığı” batı dünyasının yaptığı gibi topraklara tecavüz etmek, insanların hakkını çiğnemek ve kendi ahlak ve kültürünü zorla başka halklara kabullendirmek değildir. Bilakis ilahi fazilet ve üstünlüğü insanlığa hediye etmek ve bizzat insanların kendisi vasıtasıyla gerçek yolu teşhis ortamı hazırlamak manasınadır” ifadesini kullanan İslam inkılabı Rehberi, batı dünyasının kendi uygarlığının temelini atmak için İslam dünyası bilim ve felsefesinden yararlandığını hatırlatarak, “Bu uygarlık gerçi teknoloji, hız, kolaylık ve yaşamın muhtelif araçları bakımından bir takım güzellikleri ortaya koydu ama beşeriyet için mutluluk, saadet ve adalet beraberinde getirmedi ve kendi içinde de tezata düştü” dedi.

Ayetullah Hamanei, batı uygarlığının şatafatlı görünüşüne rağmen şu anda ahlaki açıdan fesat çöküntüsü içinde olduğunu ve manevi açıdan da çürüdüğünü ve artık batılıların kendisinin de bu gerçeği itiraf ettiklerini söyledi.

Artık yeni bir İslami uygarlığın temelini atma yönünde İslam dünyasının adım atması gerektiğini hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, bu amaca ulaşmak için, İslam dünyasının mevcut devlet adamlarına pek bir umudun kalmadığını, batıyı kendileri için kıble edinmeyen gerçek din adamları ve aydınlarının İslam ümmeti içerisinde aydınlatma çalışmalarında bulunmaları gerektiğini ve böyle bir uygarlığın oluşmasının mümkün olduğunu bilmeleri gerektiğini söyledi.

Konuşmasının bir bölümünde ise İslam dünyasının üstün yetenek ve kapasitesine, özellikle seçkin coğrafi özelliği, sayısız doğal kaynakları, yetenekli insani gücüne temas eden İslam inkılabı Rehberi, bu kapasite ve potansiyellerin, İslam’ın gerçek talimi ile karışımı halinde İslam ümmetinin, bilim, siyaset, teknoloji ve sosyal alanlarda kendi sanatsal ruhunu ortaya koyabileceğini söyledi.

Ayetullah Hamanei, İran İslam cumhuriyeti nizamının bu büyük hedeflere ulaşmada var olan imkanlardan biri olduğunu belirterek, “İran, İslam İnkılabının zaferinden önce bilim, siyaset, sosyal açılardan en geri kalmış ülkelerden biri olup özellikle siyasi açıdan inzivaya itilmiş ve ülke idaresi bakımından da tamamen bağımlıydı. Fakat bugün İslam’ın bereketi sayesinde İran halkı kendi hüviyet ve şahsiyetini gösterdi ve ülke bugün bilim, teknoloji açısından önemli ilerlemeler yakalamış ve alanda söz sahibi olan birkaç ülkeden biri olmuştur” dedi.

Bu durumun tüm İslam ülkeleri için bir örnek olabileceğini belirten İslam İnkılabı Rehberi, böyle bir konuma ulaşmanın bir şartının olduğunu, bu şartın ise büyük güçlerin ağır gölgesinin halklar üzerinden kalkması olduğunu, elbette bunun masraflı olabileceğini, çünkü büyük hedeflerin bu masraflar olmaksızın tahakkuk bulamayacağını söyledi.

Batı uygarlığının aksine İslam medeniyetinde hiçbir ülkenin zorbalıkla sulta altına alınmadığını belirten İslam inkılabı rehberi, yeni İslami medeniyetin temelinin atılmasında bakışların batıya yönelik olmaması gerektiğini, onların gülümseme veya tavır takınmalarına dikkat etmemek gerektiğini bilakis kendi kapasite ve yeteneklerimize dayanarak, sahih bir istikamette hareket etmemiz gerektiğini söyledi.

Ayetullah Hamanei, İslam medeniyetinin oluşmasını engellemede düşmanların elindeki araçlardan birinin Müslümanlar arasında tefrika çıkarmak olduğunu belirterek, ABD yetkilileri ve siyaset adamları edebiyatında Şii Sünni kavramlarının ortaya çıktığı gün, idrak ve görüş ehlinin kaygılanmaya başladığını, çünkü onların öncekiden daha korkunç yeni bir komplo peşinde olduklarını çok iyi bildiklerini söyledi.

Amerikalıların İslam’ın temeline karşı olduğunu ve onların belli bir grubu destekleme yönündeki açıklamalarına aldanmamak gerektiğini hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, Amerika’nın eski başkanının 11 Eylül olayı ardından haçlılar savaşından söz etmesinin gerçekte müstekbirlik dünyasının İslam’a karşı savaşmakta olduğunu gösterdiğini söyledi.

Amerika’nın şimdiki yöneticilerinin İslam’a karşı olumlu açıklamalarının onların tefrika ve nifak çıkarıcı girişimleri ile çeliştiğini belirten Ayetullah Hamanei, “Amerika’nın şimdiki yöneticileri İslam’ın temeline karşıdırlar ve yaptıkları açıklamaların aksine Müslümanlar arasında tefrika çıkarma peşindeler. Bunun örneği ise IŞİD ve benzeri diğer terör örgütlerini kendilerine bağımlı yönetimlerin yardımıyla oluşturmaları ve mevcut faciaları İslam dünyasının başına bela etmeleridir” dedi.

Amerikalı yetkililerin Sünnilerin taraftarı olup, Şiilerin karşısında yer aldıklarına dair açıklamalarının tamamen yalan olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, "Meğer öylesine acımasızca saldırı ve tecavüze uğrayan Gazze halkı Sünni değil miydi? Veya şu anda böylesine bir baskı altında olan Ürdün Nehri Batı Yakası halkı Sünni değil mi?" diye sordu ve "Amerikalılar açısından Şia ve Sünni hiç fark etmemekte, onlar İslami hükümet ve kanunlara uygun olarak yaşamak isteyen ve onun uğrunda mücadele veren her müslümana karşıdırlar" dedi.

Amerikanın müslümanlarla sorunun temelinde İslam'a bağlılık ve İslami değerlerin hayata geçirilmesi ve İslami uygarlığın temellerinin atılması yönünde gayret göstermenin bulunduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, "Bu sebepten dolayıdır ki İslami uyanış başladığı andan itibaren, onlar paniklediler ve bu hareketi önlemeye çalıştılar. Bazı ülkelerde başarılı bile oldular. Fakat İslami Uyanış hareketi yok edilemez ve Allah'ın yardımıyla kendi amacına ulaşacaktır" dedi.

Ayetullah Hamanei, dünya müstekbirliğinin asıl amacının müslümanlar arasında iç savaş çıkarmak ve Suriye, Yemen ve Libya gibi ülkelerin alt yapılarını tamamın yok etmek olduğunu hatırlatarak, bu komplo karşısında sessiz kalmamak ve teslim olmamak gerektiğini, bilakis basiret elde edilerek bu komplolar karşısında direnmek gerektiğini söyledi.

İslam inkılabı rehberi, Bahreyn ve diğer yandan bir yıla yakın bombardıman altına kalan Yemen konusunda İslam dünyasının sessiz kalmasına ve de Irak, Suriye ve son olarak Nijerya'da yaşanan olaylarla temasla, Nijerya müslümanlarının liderine yönelik yapılan vahşi girişimler ve 1000'den fazla müslümanın şehit olması karşısında İslam dünyasının sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, 'İslam dünyası bu cinayetler karşısında nasıl sessiz kalabilir' dedi.

İslam İnkılabı Rehberinin konuşmasından önce İslami İran cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı konuşmada Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (saav) ve İmam Sadık’ın (a.s) doğum günüde olmak münasebetiyle tebriklerini ileterek, “Hz. Muhammed (saav) bütün dünya halkına birlik, beraberlik ve kardeşlik dersini verdi” dedi.

Ruhani, yaşadığımız çağda her zamankinden daha çok İslam dünyasının Peygamber Efendimiz’e(saav) itaat etmeye ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Halkın vahdeti ve İnkılap Rehberi’nin hidayetleri sayesinde dünya güçleri karşısında zafere ulaştık ve bu zafer de devam edecektir” açıklamasında bulundu.

30 Aralık 2009 (9 Dey 1388) tarihine de işaret eden Cumhurbaşkanı Ruhani, bugünü kanun ve Velayeti Fakih’i savunma günü olarak nitelendirdi.

Ruhani, “Müslümanları birbirine düşürmek için düşmanların sarf ettiği çabalara değinerek, "Eğer büyük İslam ülkeleri birlik içinde olsaydı İslam dünyasındaki birçok sorun çözüme kavuşacaktı” şeklinde konuştu.

İslami İran cumhurbaşkanı, şubat ayında yapılacak olan genel seçimler ve rehberliği seçme görevini uhdesinde bulunduran Rehberlik Fakihler Meclisi seçimlerine de işaretle, bu seçimlerin dünya için de çok önemli olacağını belirtti.

Ruhani, petrol fiyatlarının düşmesine de temasla, petrol fiyatlarını siyasi amaçlı olarak düşürenlerin bizzat kazdıkları çukura kendilerinin düştüklerini ve onların bu siyasetlerinin diğerlerine zarar vermekten çok kendilerinin zarar gördüğünü çünkü halihazırda böyle bir ülkenin bütçe açığının 100 milyar dolara ulaştığını ve bunun ise başkalarına kuyu kazanın bizzat kendisinin şimdi aynı kuyuya düştüğünü söyledi.

Bu törenin sonunda İslami Vahdet Konferansına katılan konuklardan bazıları yakından İslam İnkılabı rehberini ziyaret ederek konuşma imkanı buldular.


700 /