İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

İmam Hüseyin (as) Üniversitesi mezuniyet töreninde konuşan İslam İnkılabı Rehberi:

"Müstekbirlik İran halkının direniş ve büyük cihadından asabanidir"

Beytul-Mukaddes operasyonu ve Hurremşehr'in kurtarılış yıldönümü dolaysıyla bugün (Pazartesi) sabah saatlerinde başkumandan İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei'nin huzurunda İmam Hüseyin (as) subay eğitim üniversitesi askeri mezuniyet töreni düzenlendi.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei tören alanına girişinde ilk olarak meçhul şehitler mezarına giderek fatiha okudu ve mukaddes müdafa savaşı şahitlerini hatırasını anarak Allah Taala'dan onlar için yüce makam talep etti.

Ayetullah Hamanei daha sonra alandaki bölüklerin geçit törenini izledi. İslam İnkılabı rehberi daha sonra alanda törene katılan şanlı gaziler, savaş malülleri, harem savunucuları ve harem şehitlerinden bazılarının aileleri ile görüştü.

Daha sonra bu törene katılanlara hitaben bir konuşma yapan İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, "Cihadı Ekber"in Kur'ani ve İslami mantığını açıklayarak, "Direniş ve istikbar cephesine itaat etmemek" ve "İslam Cumhuriyeti düzenin onun boyutları ve  gerekleri"ne değindi. Dünya müstekbirliğinin İslam cumhuriyeti düzenini değiştirmek maksadıyla geniş komplo ve programlar içinde olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, üniversite ve havza merkezleri, mümin ve inkılapçı unsurlar, ayrıca İslam İnkılabı Muhafızlar ordusu teşkilatının mevcut en önemli görevinin, "İnkılap şiarlarının derinlik ve boyutunun belirlemek ve aydınlatmak yönünde akıllı adımlar atmak", "basit, seviyesiz  girişimlerden kaçınmak, "gelecek için kadro oluşturmak" ve "38 yıllık ilginç ve birikmiş tecrübelerin bilimsel dokümanlara dökülmesi olduğunu bildirdi.

İslam İnkılabı rehberi daha sonra Hz. İmam Zaman (ac)in mübarek veladet yıl dönümünü ve Hurremşehrin kurtarılış yıl dönümünü kutlayarak, Hurremşehr'in kuratırılış operasyonu ve kutsal müdafaa savaşının öteki operasyonlarıyla ilgili olarak çok ayrıntıların bulunduğunu, halkın ve özellikle yeni yetişen gençliğin muhtemelen onlardan habersiz olduklarını ve bunun için de bu operasyonlarla ilgili yazılmış eserlerin kesin okunması tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Hurremşehr'in kurtarılmasında ilahi kudret yardımı ve elinin bulunduğunu ve rahmetli İmam Humeyni'nin, Hurremşehr'i Allah Taala'nın kurtardığını söylediklerini hatırlatan Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında: "Bu mantıkta tüm çaba ve gayretlerin sarfedilip, ortaya konulması, mücahedenin  verilmesi ardından Allah Taala'ya tevekkül edilmesiyle sonunda ilahi kudret eli müstahkem bir dayanak olarak yardıma gelecektir ve onun sonucu ise Hurremşehr'in her türlü imkan ve askeri teçhizata sahip olan düşman elinden kurtarılmasıdır. Böyle bir mantıkla, tüm dünyanın müstekbirliğin sultası altından kurtarılması imkanı, Filistin'in kurtarılması imkanı  ve hiçbir halkın mustaz'af olmaması imkanı  mevcuttur. Böyle bir mantığa sahip olan, tüm çaba ve gayretini, mücadelesini sahneye koyan ve Allah Taala'ya tevekkül eden her bir halk, kesin olarak güçlerin askeri, maddi, propaganda ve siyasi imkanlarından korkmayacaktır" dedi.

Müstekbirlik cephesinin geçen 38 senede, İslam İnkılabı'nı yenmek için muhtelif araçlar ve komplolara başvurmasına rağmen başarılı olamamasının, Allah tevekkül içinde verilen mücadele  ve direniş mantığının zaferini gözler önüne serdiğini belirten Ayetullah Hamanei, İran halkının halen sahnede bulunduğunu ve kendi canlarını inkılap yolunda feda edecek gençlerin bulunduğunu ve işti bunun Allah'ın kudretini kendine çekecek şey olduğunu bildirdi.

Müstekbirlik cephesi karşısındaki mevcut karşılaşmayı "Asimetrik savaş" olarak nitelendiren İslam İnkılabı Rehberi, bu "Asimetrik savaş"ın gerçekte "iradeler savaşı" olduğunu, taraflardan her hangi birinin iradesinin zayıflaması durumunda kesin yenilgiye uğrayacağını, bunun için düşman'ın hile ve vesveselerinin iradeler üzerinde bir etki uyandırmaması için dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Savaşı, askeri bir savaştan öteye bir nevi "Cihad" niteleyen Ayetullah Hamanei, "Bugün ülkemiz için artık geleneksel bir savaşın çıkma ihtimali çok zayıftır ama cihad meselesi hala geçerlidir. Kur'ani ve İslami bir mantığa sahip olan bu cihad, "Cihad-ı Kebir" olup, kafirler ve müşriklere itaat etmemek, direnmek ve mukavemet göstermek anlamındadır. Tüm bu alanlarda kafirler ve müşrikler cephesine uyulacağına, itaat edileceğine İslam ve Kur'anın programlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir" dedi.

İslam İnkılabı Rehberi, "mukavemet", "düşmana uymamak" ve "devrimci ve İslamcı kimliğinin korunması"nı, İslam nizamı ve İran halkının güç kaynağı olduğunu belirterek, ABD ve diğer güçlerin bu konudan derinden rahatsız olduğunu belirtti.

İslam İnkılabı Rehberi, İslam Cumhuriyeti ile istikbar cephesinin bugünkü meselesinin "uymak" konusu olduğuna temasla, onların bütün araçlar, baskı, kültürel, ekonomik ve siyasi çabalar ve yoğun propaganda faaliyetleri ve hain unsurlarını kullanarak, İslam nizamını pes ettirmek ve kendi çizgisine getirmek için çalıştığını, ancak İran halkının istikbara uymadığı için istikbar cephesinin öfke duyduğunu vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi, İslami düşünce yani "ideoloji"nin İran halkının küfür ve istikbar cephesinin zorbalığını kabul etmemesine neden olduğunu belirtti.

Ayetullah Hamanei, nükleer enerji, füze gücü ve insan hakları gibi konuların gündeme getirilmesini bahane olarak niteledi, bu düşmanlıkların asıl nedeninin istikbara uymamak olduğunu beyan etti.

İslam İnkılabı Rehberi, son dönemde İran'ın füze gücüne karşı başlatılan propagandaya işaretle, "Ancak bu yaygaralar işe yaramayacak ve onlar hiçbir halt edemeyecekler, bunu bilmeliler" ifadesini kullandı.

İslam İnkılabı Rehberi, ABD ve istikbar cephesinin İran halkı hakkında bilgilerinin eksik olduğu için yanlış hesaplar yaptığını hatırlatarak, buna rağmen onlar sızma konusunda ümitlerini kaybetmediklerini, böylesi durumda, İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu başta olmak üzere İran halkı ve İslam nizamını düşünen herkesin üzerinde ağır görev olduğunu vurguladı.

İslam İnkılabı Rehberi, derin aydınlatma ve doğru ve akıllı girişimlerde bulunmayı, asıl görev olarak niteledi, herkesin görevinin düşmanın sızma faaliyetlerine karşı direnmek olduğunu belirtti.

Ayetullah Hamanei bazı muhaliflerin yersiz suçlamalarına ve iç imkanlardan yararlanmayı dünya ile ilişkileri kesme şeklinde yorumlamalarına temasla, "Biz kesinlikle dünya ile ilişkilerimizi kesme ve kendi çevremize sur örme yanlısı değiliz. Bilakis siyasi ilişkilerimin olması ve ekonomik münasebetlerden yanayız. Ama kendi temel hüviyet ve kimliğimizi de unutmamalıyız, konuşmak istediğinizde veya her hangi bir anlaşma imzalamak istediğinizde, İslami İran'ın temsilcisi olarak, İslam'ın temsilcisi olarak konuşmalı, müzakere masası başında hazır olmalı ve akıllıca hareket etmelisiniz" ifadesini kullandı.

"Cihadı Kebir"in aklı olmayı ve ihlası gerektirdiğini, düşman'ın hala nüfuz etmek için fırsat kolladığını belirten İslam İnkılabı Rehberi, bugün artık düşman'ın İslam nizamına temel bir darbe indirmekten umudunu kestiğini, ama muhtelif imkan ve araçlardan yararlanarak İranlı gencin kimliğini, şahsiyetini Amerika ve müstekbirliğin beğeneceği bir kimliğe dönüştürmek istediğini belirtti.

Amerika ve müstekbirliğin İran halkını tam olarak tanıyamamasının onların yanlış muhasebelerinden kaynaklandığını, ancak onların nüfuz etme konusunda hala umutlarını yitirmediklerini, böyle bir ortamda İran halkına hizmet fikrinde olanların, inkılap vefakarlarının ve cümleden devrim muhafızlarının vazifesinin, fikirleri aydınlatmak, meselelere ışık tutmak ve İslam İnkılabının şiarlarının derinliğini aydınlatmak olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, İslam İnkılabı şiarlarının beyan edilmesi ve açıklanmasının "Cihad-ı Kebir"in tahakkuku için gerekli şartlardan olduğunu söyledi.

İnkılabın muhtelif kademelerinde bazı kişilerin 180 derecelik değişiminin temel nedenini açıklayan Ayetullah Hamanei, temel meseleler ve inkılap şiarlarında fikir ve düşüncenin temeline inmek ve Salih hocaların tavsiyelerine uymak gerektiğini söyledi.

İslami İnkılabı Rehberi bu doğrultuda kadro oluşturmanın büyük bir önem taşıdığını ve bunun da "Cihad-ı Kebir"in tahakkuku için gerekli şartlardan olduğunu hatırlatarak tüm üniversiteler, dini ilim merkezleri ve özellikle İmam Hüseyin (as) askeri üniversitesinin önemli sorumluluk taşıdığını ve bu husustaki vazifenin yerine getirilmesinin gerektiğini söyledi.

İslam İnkılabı rehberi konuşmasının son bölümünde ise Allah Taala ile kalbi bağlantının güçlendirilmesi zaruretini hatırlatarak, bunun "Kur'anı Kerim ile daha fazla ünsiyet bulmak, ilahi ayetlerde daha fazla tedebbür etmek ve düşünmek, namaza ilgi göstermek ve huzuru kalp ile yerine getirmek ve Şaban ve ramazan ayı fırsatlarından en iyi şekilde yararlanmak suretiyle mümkün olabileceğini söyledi.

Bu törende İslam İnkılabı Rehberinin konuşmasından önce kısa bir konuşma yapan İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu Komutanı Tümgeneral Muhammed Ali Caferi, İslam Nizamının iktidar ve gücünün asıl kaynağının, Amerikanın yayılmacılık ve aşırı talepleri karşısında direniş olduğunu belirterek, muhafızlar ordusunun düşmanların komplosunu etkisiz kılmak için, "İnkılabı korumak için kudret üretmek", "İslam İnkılabının suret ve siretini yeniden okumak" ve "İslam İnkılabı Rehberinin önlem ve tavsiyelerini operasyonel hale getirmek" gibi durumlar üzerinde odaklandığını, bugün genç pasdarların gelecekte en çetin alanlarda İslam'ı, İnkılabı ve İslam nizamını canları pahasına korumaya hazır olduklarını söyledi.

Amerika'nın bölgedeki gerici yönetimler vasıtasıyla vekalet savaşı yürüttüğünü de hatırlatan Tümgeneral Caferi, İslami mukavemet ve direnişin devam ettiğini ve sulta nizamının çaba ve girişimlerinin İslami uyanış ve İslam İnkılabının sürekliliğini engelleyemeyeceğini söyledi.

700 /