İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

HAC AMELLERİ RİSALESİ

  • GİRİŞ: HACCIN FAZİLETİ VE ÖNEMİ
  • BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL
  • İKİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ’L İSLAM
  • ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: NİYABET (VEKALET) HACCI
    • Naibin Şartları
    • Vekaleti Üstlenilecek Kimsede Olması Gereken Şartlar
      Yazdır  ;  PDF
       
      Vekaleti Üstlenilecek Kimsede Olması Gereken Şartlar

       

      Mesele 98- Adına vekil olunacak kimsenin taşıması gerekli şartlar:
      1- Müslüman olmalıdır, dolayısıyla kafir birisinin hac amelinin vekaleten yapılması doğru değildir
      2- Farz Hac ibadetinde vekâlet, ancak adına naiplik yapılacak kimse vefat etmişse veya yaşlılık ya da hastalık nedeniyle, gelecek yıllarda dahi zorluk çekmeden hac yapma gücüne sahip değilse geçerlidir. Ancak müstahab hacda vekâlet her durumda caizdir.

       

      Vekillik (Naiplik) Hükümleri
      Mesele 99- Adına vekalet üstlenilecek kimsenin akıllı ve baliğ olması şart değildir.
      Mesele 100- Bir erkeğin bir kadın adına ve bir kadının bir erkek adına vekâlet etmesi sahihtir.
      Mesele 101- Şimdiye kadar, naip veya adına naiplik yapılan kimsenin kadın veya erkek olmasını kapsayacak şekilde, hacca gitmeyenin hacca gidenin naipliğini üstlenmesi caizdir.
      Mesele 102- Vekalet niyeti ve vekil tayin etmek, her ne kadar vekâletle yapılan hacda kısa ve özet olarak şarttır; ancak bunun sözlü olarak ifade edilmesi gerekli değildir.
      Mesele 103- Süresi az olduğu için görevini yerine getiremeyip Hacc-ı İfrad’a dönmesi gereken birini görevlendirmek doğru değildir; ancak vekil geniş zaman için görevlendirilmişse ve sonradan zaman daralırsa, Hacc-ı İfrad’a niyet edip ihrama girmesi veya Hacc-ı İfrad’a dönmesi gerekir ki bu durumda vekilin adına üstlendiği kimsenin Temettu Haccı için yeterlidir ve vekil ücret almaya hak kazanmıştır.
      Mesele 104-Bir kişi belirli bir ücret karşılığında hac yapmak üzere görevlendirilir ve bu ücret, haccın masraflarından az olursa, görevlendirenin bu miktarı tamamlaması farz değildir. Keza, ödenen miktardan bir fazlalık kalırsa, bu fazlalığı geri alma hakkı da yoktur.
      Mesele 105-Vekilin yaptığı haccın, vekalet verilen kişi adına geçerli olmadığı durumlarda, eğer vekil aynı yıl için görevlendirilmişse, ücretin işverene iade edilmesi gerekir; aksi takdirde sonraki yıllarda haccın tekrarlanması zorunludur.
      Mesele 106- Haccın bazı amellerini yapmaktan mazur olan kişi, hac için vekil olamaz. Mazur kimse telbiye, tavaf ve sa’yi kendi ayağıyla yürüyerek yapma, tavaf namazını doğru şekilde kılma, kendi eliyle cemreleri taşlama, belirlenen vakitte Arafat ve Müzdelife’de vakfe yapma, Mina’da geceleme gibi haccın ihtiyari amellerini yerine getiremeyen ve bu durum haccın bazı amellerinin eksik kalmasına yol açan kimsedir. Ancak bu durum amelde eksikliğe sebep olmayıp ve kişi sadece ihramın bazı yasaklarını işlemekte mazur kalırsa, vekaleti geçerlidir.
      Mesele 107- Eğer vekil, vekaletle hac yaparken öyle bir mazeretle karşılaşırsa ki bu durum hac amellerinde eksikliğe yol açarsa, ücretlendirmenin geçersiz olması muhtemeldir. En ihtiyatlı olan, haccın vekalet verilen kişi adına yeniden yapılmasıdır ve vekil ile vekalet verilen kişi arasında ücret konusunda anlaşmaya varılması gerekir.
      Mesele 108- Meş’ari’l Haram’da ihtiyari olarak vakfe yapmaktan mazeretli olanların vekaleti geçerli değildir ve vekil olsalar bile ücret almaya hakları yoktur; örneğin, engelli kişilerle birlikte olmak zorunda olan kervan görevlileri veya kervanın bazı hizmet işlerini sabahın erken saatlerinde Meş’ar’den Mina’ya gitmek suretiyle yerine getirenler gibi. Bu kişiler hac için vekil olarak görevlendirildiklerinde, isteğe bağlı vakfeyi yerine getirmeleri ve hac ibadetini eksiksiz ifa etmeleri gerekir.
      Mesele 109 – Niyabet haccının yerine getirilmesinde yeterli olması doğrultusunda mazur olunması durumunda, vekilin ücretli olması veya ücretsiz olarak vekalet yapması arasında fark yoktur; ayrıca, vekilin mazeretten habersiz olması ile vekalet verenin habersiz olması arasında da fark yoktur. Aynı şekilde, vekilin mazeretin vekaletle geçersiz kılındığını bilmemesi ile vekil tutanın, örneğin naibin Meş’ar’de zorunlu vakfe yapamayacağını bilmemesi arasında da fark yoktur.
      Mesele 110- Naibin haccı yerine getirmesinde tabi olduğu taklit merciinin fetvasına uygun olarak amel etmesi gerekir.
      Mesele 111- Eğer vekil ihrama ve Harem’e girdikten sonra ölürse, adına hac yapılan kimsenin boynundan hac düşer; ancak ihramdan sonra ve Harem’e girmeden önce ölürse, farz ihtiyat gereği hac geçerli olmaz ve vekilin ücretsiz veya ücretli olması, farz veya nafile hac olması arasında fark yoktur.
      Mesele 112- Eğer vekil ihramdan ve Harem’e girdikten sonra vefat ederse, adına vekaletini üstlendiği kişinin hac amellerini yerine getirmekle sorumlu olması durumunda- ücretlendirilme sözleşmesinin genel ifadesinden de anlaşıldığı üzere - tam ücretini almaya hak kazanır ve bu ücret mirasçılarına ödenmelidir.
      Mesele 113- Bir başkası adına vekaletle hacca giden kimse, eğer kendisi için Haccetü’l-İslam’ı yerine getirmemişse, müstehap ihtiyat gereği hac amellerinden sonra Mekke’de bulunduğu süre içinde kendisi için Müfrede umresi yapmalıdır.
      Mesele 114- Vekil (naip) vekalet haccını yerine getirdikten sonra kendisi veya başkası için tavaf edebilir veya Müfrede umresi yapabilir.
      Mesele 115- Farz ihtiyat gereği iman – Şia olmak – vekalette asıl şartlardan olduğu gibi vekalet emellerinde şeytan taşlamak ve kurban kesmek gibi vekile için caiz olan amellerde de farz ihtiyat gereği iman şarttır.
      Mesele 116- Naibin hac amellerini ve nisa tavafını vekaletini üstlendiği kişi adına yerine getirmesi farzdır.
    • Vekalet (Naiplik) Konusunda Soru ve Cevaplar
  • DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TEMETTU UMRESİ’NİN AMELLERİ
  • BEŞİNCİ BÖLÜM: TEMETTU HACCI’NIN AMELLERİ
  • ALTINCI BÖLÜM: MÜFREDE UMRESİ
  • Ekler
  • Mesaj ve Konuşmalardan Derlemeler
700 /