İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

HAC AMELLERİ RİSALESİ

  • GİRİŞ: HACCIN FAZİLETİ VE ÖNEMİ
  • BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL
  • İKİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ’L İSLAM
  • ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: NİYABET (VEKALET) HACCI
  • DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TEMETTU UMRESİ’NİN AMELLERİ
    • Birincisi: İhram
    • İkincisi: Tavaf
      • Tavafın Şartları
        Yazdır  ;  PDF
         
        Tavafın Şartları

         

        Mesele 343- Tavafın sıhhat şartları şunlardan ibarettir:
        1- Niyet
        2- Büyük ve küçük hadesten temizlenmek
        3- Necasetten temizlenmek
        4- Erkeklerin sünnetli olması
        5- Avret yerlerini örtmek
        6- Tavaf elbisesinin gasbi olmaması
        7- Kesintisiz ve peşi sıra yapmak (Muvalaat)

         

        Birinci Şart-Niyet
        Mesele 344- Tavaf bir ibadettir; bu nedenle yalnızca yüce Allah’a itaat için ve görevini yerine getirme niyetiyle yapılmalıdır ve her türlü gösteriş ve kendini gösterme duygusundan uzak olmalıdır. Bu nedenle, tavafı, hatta bazı şavtlarını, bu niyet olmadan yaparsa, yeterli olmaz.
        Mesele 345- Tavafa niyet ederken tavafın müfrede umresi tavafı mı yoksa temettu umresi tavafı mı yapıldığı belirlenmelidir. Keza tavaf, Haccetü'l-İslam tavafı mı veya nezir tavafı mı yoksa müstehap hac tavafı mı olduğu tayin edilmelidir. Tavafın başkasının adına yapılması durumunda da o kimse için niyet edilmelidir.
        Mesele 346- Tavafın niyetini dil ile söylemesi veya kalbinden geçirmesi gerekmez; sadece yüce Allah’a itaat etmek ve dini görevini yerine getirmek için tavaf ettiğini bilmesi yeterlidir.
        Mesele 347- Tavaf halinde huşuyla birlikte kalp huzuru olması ve sürekli Allah'ın zikriyle meşgul olarak zikredilen duaları okuması son derece uygun bir ameldir.

         

        İkinci Şart: Büyük ve Küçük Hadesten Temiz Olmak
        Mesele 348- Farz tavafın bütün kısımlarında tavaf eden şahsın cenabetten, hayızdan ve nifastan temizlenmesi ve abdestli olması gerekir.
        Mesele 349- Bilerek veya unutarak ya da umre ve haccın amellerinin bitmesinden sonra fark edilse bile büyük veya küçük hadesten temizlenmeksizin yapılan farz tavafı batıldır.
        Mesele 350- Tavaf esnasında küçük hadese duçar olan (abdesti bozulan) kimse için iki durum söz konusudur:
        1-Dördüncü tavafın yarısı bitmeden önce, yani Kâbe'nin üçüncü rüknünün karşısına yetişmeden önce küçük hades vuku bulursa tavafın terk edilmesi ve abdest aldıktan sonra tavafın iade edilmesi farzdır.
        2-Dördüncü tavafın yarısından sonra küçük hadese duçar olunması durumunda tavafın kesilmesi ve abdest aldıktan sonra örfi muvalaat (amelin kesintisiz ve peşi sıra yapılması) ortadan kalkmaksızın kalınan yerden devam edilmesi gerekir. Ancak örfi olarak kesintisizlik ve peşi sıra amelin yapılması zarar görmüşse, abdest aldıktan sonra ihtiyat gereği önceki tavafı bitirme niyetiyle tavafı tamamlamalı ve yeni bir tavaf daha yapmalıdır. Bu konuda mükellef eksik tavafın tamamlanmasına niyet etmekle yeniden tavaf etmek arasında özgürdür. Aynı şekilde önceki tavafını tamamen bırakabilir ve abdest aldıktan sonra tavafa yeniden başlayabilir.
        Mesele 351- Tavaf esnasında büyük hadese (cünüplüğe) duçar olunması durumunda çabucak Mesci-dü'l Haram'ın dışına çıkılması farzdır. Söz konusu durum, dördüncü tavafın yarısının bitmesinden önce gerçekleşmişse, mükellefin tavafı batıldır ve gusül aldıktan sonra iade etmesi gerekir. Eğer dördüncü tavafın yarısının tamamlanmasından sonra gerçekleşmişse, gusül aldıktan sonra örfi muvalaat (amelin kesintisiz ve peşi sıra yapılması) ortadan kalkmaksızın kalınan yerden devam edilmesi gerekir. Ancak örfi olarak kesintisizlik ve peşi sıra amelin yapılması zarar görmüşse, gusül aldıktan sonra ihtiyat gereği önceki tavafı bitirme niyetiyle tavafı tamamlamalı ve yeni bir tavaf daha yapmalıdır. Bu konuda mükellef eksik tavafın tamamlanmasına niyet etmekle yeniden tavaf etmek arasında özgürdür. Aynı şekilde önceki tavafını tamamen bırakabilir ve gusül aldıktan sonra tavafa yeniden başlayabilir.
        Mesele 352- Abdest almaktan mazur olan veya farz guslünü alamayan kimse, tavafın bitmeden önce zaman dolmadan iyileşeceğini bilen hasta örneğinde olduğu gibi, özrünün bertaraf olacağını biliyorsa, özrü bertaraf olana kadar sabretmeli ve abdest almalı veya gusletmelidir. İhtiyat gereği abdest veya guslün alınmasını engelleyen özrün ortadan kalkacağına ümidi olursa, vakit azalana kadar beklemelidir, ancak özrün ortadan kalkmasına ümidi yoksa teyemmüm yaparak tavafını yerine getirmelidir.
        Mesele 353- Teyemmüm yapmak veya cebire abdesti almakla yükümlü olan kimse, hükmü bilmemesi sebebiyle tavaf veya tavaf namazını abdestsiz yapmışsa, eğer imkânı varsa kendisi veya imkânı yoksa başkasını naip tutması ve tavafını iade etmesi farzdır.
        Mesele 354- Umre ve hac amellerinde, sadece tavaf ve onun namazı için abdestli olmak gerekir ve üzerinde gusül farz değildir; diğer ameller için ise hadesten taharet (abdest almak ve gusletmek) gerekmez, ancak her durumda taharetli olmak daha iyidir.
        Taharette Şek
        Mesele 355- Abdestli olup olmadığı konusunda şek eden mükellefin çeşitli durumlardaki vazifesi şu şekildedir:
        1-Tavafa başlamadan önce abdestinin olup olmadığından şek ederse, abdest alması gerekir.
        2-Farz gusülle yükümlü ise ve tavafa başlamadan önce gusül alıp almadığı konusunda şek etmişse, gusletmesi gerekir.
        3- Eğer daha önce abdesti varsa ve abdestinin bozulup bozulmadığından şüphe ederse, abdest alması gerekmez.
        4- Eğer daha önce temiz ise ve cünüp ya da hayız olup olmadığından şüphe ederse, gusül alması gerekmez.
        5- Eğer tavafı tamamladıktan sonra, tavafı taharetli olarak yapıp yapmadığından şüphe ederse, tavafı geçerlidir; fakat tavaf namazı için taharetli olması gerekir.
        6-Tavafa abdestli başlamış ve tavaf esnasında abdestini bozacak bir şeyin olup olmadığı konusunda şekke düşmüşse, şekkine itina etmemeli ve abdestli olduğuna hükmetmelidir.
        7-Tavaf esnasında tavafa başlarken abdestin olup olmadığından şüphe edilmesi durumunda, eğer şüpheden önce abdesti varsa, abdestli olduğuna hükmedip şekkine itina etmemelidir ve tavafı sahihtir. Ama tavaftan önce abdestsiz olduğunu biliyorsa veya abdestli olup olmadığında şekki varsa abdest alması ve tavafı yeniden yapması farzdır.
        8- Eğer daha önce kendisine gusül farz olmuşsa ve tavaf sırasında gusül alıp almadığından, yani gusül edip tavafa girip girmediğinden şüphe ederse, hemen mescidden çıkmalı, gusül almalı ve tavafa baştan başlamalıdır.

         

        Üçüncü Şart-Beden ve Elbisenin Temiz Olması
        Mesele 356- Tavaf halinde beden ve elbise kanlı olmamalıdır ve farz ihtiyat gereği diğer necasetlerden de temiz olmalıdır, ancak çorap, mendil, yüzük ve benzeri şeylerin temiz olması şart değildir.
        Mesele 357- Bir dirhemden küçük olan kan miktarı ve aynı şekilde namazı bozmayan yaralar, tavafın sıhhatine zarar vermez.
        Mesele 358- Eğer beden veya elbise kan ile - ve farz ihtiyat gereği diğer necasetlerle - necis olmuşsa, mümkünse, vakit daralmadığı sürece, temizlenmek için tavafı ertelemelidir.
        Messele 359- Eğer bedenin veya elbisenin temiz olduğunda şüphe ederse, temiz kabul edilir; fakat bedenin veya elbisenin necis olduğunu bilir ve onları temizleyip temizlemediğinden şüphe ederse, tavaf için temizlemelidir.
        Mesele 360- Eğer tavafı tamamladıktan sonra bedeninin veya elbisesinin necis olduğunu anlarsa, tavafı geçerlidir.
        Mesele 361- Eğer tavaf sırasında beden veya elbise necis olursa, örneğin kalabalık nedeniyle ayağı yaralanırsa, eğer tavafı kesmeden onu temizleyemezse, tavafı kesip bedenini veya elbisesini temizlemesi farzdır ve hemen geri dönmelidir; eğer aradaki süre çok uzamamışsa (muvalaat), tavafa bıraktığı yerden devam eder ve tavafı geçerlidir.
        Mesele 362- Eğer tavaf sırasında bedeninde veya elbisesinde bir necaset görür ve bunun tavaftan önce mi yoksa tavaf sırasında mı oluştuğunu bilmezse, önceki meseledeki gibi davranır.
        Mesele 363- Eğer tavaf sırasında bedeninin veya elbisesinin necis olduğunu anlar ve bunun tavafa başlamadan önce var olduğundan emin olursa, önceki meseledeki hüküm geçerlidir.
        Mesele 364- Eğer bedenindeki veya elbisesindeki necaseti unutup tavaf sırasında hatırlarsa, önceki üç meseledeki hüküm geçerlidir.
        Mesele 365- Eğer bedenindeki veya elbisesindeki necaseti unutur ve tavaftan sonra hatırlarsa, tavaf geçerlidir; ancak tavaf namazını da aynı necis beden veya elbise ile kılmışsa, temizledikten sonra namazı yeniden kılmalıdır ve müstehap ihtiyat gereği temizledikten sonra tavafı ve namazı da tekrar etmelidir.

         

        Dördüncü Şart:Sünnetli olmak
        Mesele 366- Sünnetli olmak erkekler için tavafın şartlarındandır ve kadınlara şart değildir. Dolayısıyla baliğ olsun ya da olmasın, sünnet olmayan erkeğin tavafı batıldır.

         

        Beşinci Şart: Avret Yerlerinin Örtülmesi
        Mesele 367- Farz ihtiyat gereği tavafta avretin örtülmesi şarttır.
        Mesele 368- Kadın tavaf esnasında örtmesi gereken saç veya bedenin ve örtmesi gereken başka yerlerinin bir kısmını örtmezse, her ne kadar günaha düşse de tavafı sahihtir.

         

        Altıncı Şart: Tavaf Elbisesinin Gasbi Olmaması
        Mesele 369- Tavaf elbisesinin gasbi olmaması tavafın şartlarındandır, dolayısıyla farz ihtiyat gereği gasbi elbiseyle yapılan tavaf batıldır.

         

        Yedinci Şart – Muvalat (Ara Vermeksizin Tavafın Birbiri Ardınca Yapılması)
        Mesele 370- Farz ihtiyat gereği tavafın bölümleri arasında örfi muvalaatın olması gerekir, yani tavafların arasında, tavafı tavaf olmaktan dışarı çıkartacak fasıla olmamalıdır. Elbette tavafın yarısından sonra (üç buçuk turdan sonra) namaz ve benzeri şeyler için tavafın kesilmesinin sakıncası yoktur.
        Mesele 371- Mükellef farz tavafın yarısından sonra tavafını farz namazı için keserse ve namazdan sonra devam ederek yediye tamamlarsa, tavafın yarısının tamamlanmasından önce böyle yapılırsa aranın fazlaca açılması durumunda ihtiyat gereği yeniden tavaf yapmalıdır. Ancak tavafın arası çok açılmazsa, ihtiyata amel edilmemesi hiç de uzak bir ihtimal değildir, ne var ki her halükarda ihtiyat edilmesi beğenilen bir ameldir. Bu konuda cemaat namazı olması ya da furada (ferdi) kılınması ve aynı şekilde vaktin dar olması ya da olmaması arasında bir fark yoktur.
        Mesele 372- Farz tavafın kesilmesi caizdir, ancak ihtiyat gereği farz tavafın arası örfi müvalaatın zarar göreceği şekilde açılmaması gerekir.

         

      • Tavafın Farzları
      • Tavafın Terk Edilmesi ve Tavafta Şek Edilmesinin Hükümleri
      • Tavaf Konusunda Soru ve Cevapları
    • Üçüncüsü – Tavaf Namazı
    • Dördüncüsü: Sa’y
    • Beşincisi: Taksîr (Saç, Sakal veya Bıyığın Kısaltılması)
  • BEŞİNCİ BÖLÜM: TEMETTU HACCI’NIN AMELLERİ
  • ALTINCI BÖLÜM: MÜFREDE UMRESİ
  • Ekler
  • Mesaj ve Konuşmalardan Derlemeler
700 /