İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi
İndirin:

NAMAZ, ORUÇ VE İTİKÂF HÜKÜMLERİ

  • BİRİNCİ BÖLÜM NAMAZ
    • Farz Namazlar
    • Günlük Namazlar
    • Sabah Namazının Vakti
    • Öğle ve İkindi Namazının Vakti
    • Akşam ve Yatsı Namazının Vakti
    • Namaz Vakitlerinin Hükümleri
    • Namazlar Arasında Sıralama
    • Müstehap Namazlar
    • Kıble
    • Namazda ÖrtünmeMesele
    • Namaz Kılan Kimsenin Mekânının Şartları
    • Mescit Hükümleri
    • Ezan ve Kamet
    • Namazın Farzları
    • Kunût
    • Namazın Takibi
    • Namazın Tercümesi
    • Namazı Bozan Şeyler
    • Namazın Şekleri
    • Sehiv Secdesi
    • Unutulmuş Secde ve Teşehhüdün Kazası
    • Yolcunun Namazı
      • Birinci Şart: Şer’i Mesafe
      • İkinci Şart: Şer’i Mesafenin Kat Edilme Kastı
      • Üçüncü Şart: Şer’i Mesafede Niyetin Devamlılığı
      • Dördüncü Şart: Vatandan veya İkamet Yerinden Geçmemek
      • Beşinci Şart: Yolculuğun Caiz Olması
      • Altıncı Şart: Sabit ve Yerleşik Bir Yerin Olması
      • Yedinci Şart: Mesleğin Yolculuk Olmaması
      • Sekizinci Şart: Ruhsat Sınırına (Şer’i Yolculuğa Başlama Sınırı) Ulaşmak
        Yazdır  ;  PDF
         
        Sekizinci Şart: Ruhsat Sınırına (Şer’i Yolculuğa Başlama Sınırı) Ulaşmak

         

        Mesele 506: Vatanından çıkan ve şer’i mesafeyi kat etmek isteyen kimsenin namazı belirli bir sınıra ulaşınca seferi olur ve keza dönerken namazın seferi olduğu sınıra ulaşınca da namazı tamdır ve bu sınıra “haddi terahhus (izin sınırı)” denilir. Ruhsat sınırı ve şehre giriş arasındaki mesafede müstehap ihtiyat gereği namaz hem seferi ve hem tam kılınır.
        Mesele 507: İzin sınırının belirlenmesinde ölçüt, şehrin duvarları gürünsün veya görünmesin şehrin son evinden ezan sesinin hoparlörsüz duyulmayacağı kadar uzaklaşılmasıdır.
        Mesele 508: Bir kimse eğer şehir dışında ezan sesini işitir ve bunun ezan olduğunu anlar, fakat ezanın bölümlerini birbirinden ayırt edemezse, ezan sesini hiç işitmeyeceği kadar yoluna devam etmediği sürece farz ihtiyat gereği namazını hem seferi ve hem tam kılmalıdır.
        Mesele 509: Ruhsat sınırının ölçüsü, şehrin sonunda yüksek bir yerde eski camilerde müezzinlerin alışılagelmiş ezan sesinin işitilmesidir.
        Mesele 510: Ezan sesinin yüksekliği için ölçü orta ve normal bir ses olması, ezan sesini duymanın ölçüsü işitme gücünün orta ve normal olması ve atmosferin ölçüsü ise normal atmosfer olmasıdır, yani atmosferin havasının şiddetli tozlu ve sisli olmamasıdır.
        Mesele 511: Yolcu, vatanından ezan sesi duyulmayacak, fakat dua ve Kur’an tilaveti gibi yüksek sesler işitilecek kadar uzakta ise, orada namaz kılacaksa ihtiyat gereği namazını hem seferi ve hem tam kılmalı veya ses işitmeyecek kadar uzaklaşmalıdır.
        Mesele 512: Bir yolcu, on gün kalacağına karar verdiği bir yere giderse, ikamet edeceği yerin izin sınırına ulaşmadan önce namazı seferidir ve izin sınırı ve ikamet yeri arasındaki mesafede farz ihtiyat gereği namazını hem tam kılmalı ve hem seferi kılmalıdır.
        Mesele 513: Yolcu on gün kalmaya kastettiği yerden şer’i mesafenin kat edilmesi için çıkarsa farz ihtiyat gereği ikamet yeri ve izin sınırı arasındaki mesafede namazını hem tam hem seferi kılmalı veya namazını geciktirip izin sınırını geçtikten sonra seferi kılmalıdır.
        Mesele 514: Bir yerde otuz gün tereddüt ve ikilem halinde kalan[1] ve otuz birinci gün namazını tam kılan kimse kaldığı yerden şer’i mesafeyi kat etme maksadıyla çıkarsa farz ihtiyat gereği ya izin sınırına ulaşmadan önce namazını hem seferi ve hem tam kılmalı veya namazını erteleyip (izin sınırını geçtikten sonra) seferi kılmalıdır.
        Mesele 515: Vazifesi namazı tam kılmak iken seferiye dönüşen kimse için (üç yer dışında)[2] başka yerlerde namazını seferi olarak kılması için izin sınırı ölçü değildir. Örneğin haram bir yolculuğa çıkan ve sonra yolculuğunu mubaha dönüştüren veya yolculuk kastı olmaksızın sekiz fersah gidip dönmek isteyen kimse için izin sınırı ölçü olmayacaktır.
        Mesele 516: Vatanından şer’i mesafeyi kat etme kastı ile yola çıkan ve izin haddine ulaşıp ulaşmadığından şüphe eden kimse izin sınırına gelmediğini esas almalı ve namazını tam kılmalıdır ve dönüşte de aynı şek olursa namazını seferi kılmalıdır. Elbette hem giderken hem de dönerken izin sınırını geçip geçmediğinden şüphe ettiği bir yerde namaz kılmak isterse, namazı hem seferi ve hem tam kılmalıdır ve sadece gidişte namazını tam kılmışsa seferi olarak da kılmalıdır.
        Mesele 517: Vatanından yolculuğa çıkan kimse, izin sınırına ulaşmadan önce bu sınıra ulaştığını düşünerek namazını seferi kılar da sonra yanlış yaptığını anlarsa namazını tekrar kılmalıdır. Vatana dönerken de aynı şey olur da namazını tam kılarsa, hüküm aynıdır.
        Mesele 518: Vatanından yolculuğa çıkan kimse izin sınırını geçtikten sonra izin sınırına gelmediğini düşünerek namazını tam kılar ve sonra böyle olmadığını anlarsa, namazını tekrar kılmalıdır. Dönüşte de böyle bir şey olur ve namazını seferi kılarsa hüküm aynıdır.
        Mesele 519: Vatanından yolculuğa çıkıp izin sınırını geçtikten sonra tekrar izin sınırına giren kimse namazını izin sınırı içinde tam kılmalıdır ve bu kimsenin dönüşünün kendi isteğiyle olup olmaması veya göç sebebiyle yolda olması arasında fark yoktur (hüküm aynıdır).
        Mesele 520: Önceki meselenin varsayımıyla izin sınırına girilmesi yolun eğri olması gibi tabiat koşulu sebebiyle olursa kalan mesafenin şer’i mesafe olması gerekmez, bilakis şer’i mesafe miktarı yolun başından itibaren izin sınırı içine girip döneceği mesafe miktarıyla hesap edilir.
        Mesele 521: Önceki meselenin varsayımıyla izin sınırına girilmesi yolun eğri olması gibi tabiat koşulu sebebiyle değil de izin sınırında bırakılan valizin alınıp önceki yolculuğa devam edilmesi örneğinde olduğu gibi isteyerek veya istemeyerek[3] izin sınırına gireceği başka bir işten dolayı olursa, bu durumda şer’i mesafe yolculuğun başından hesap edilir. Ama valizin alınıp tekrar aynı yere dönüleceği izin sınırından fazla kat edilen mesafe şer’i mesafe hesap edilmez.
        Mesele 522: Bir kimse vatanının izin sınırı mesafesinden çıksa ve namazını seferi kılsa ve tekrar izin sınırına girdikten sonra yolculuğuna devam ederse kıldığı namazı yeterlidir ve namazını iade etmesine gerek yoktur.
        Mesele 523: On gün kalmayı kastettiği bir yerden şer’i mesafeyi kat etmeye niyet eden ve izin sınırından geçtikten sonra her hangi bir sebeple tekrar izin sınırına veya ikamet yerine dönen kimse, on gün kalmaya niyet etmezse namazı seferidir.
        Mesele 524: Bir kimse en azından sekiz fersah şehir dışından hareket etmeye niyet ederse ve bu hareket izin sınırı içinde olursa namazı tam kılar, ama izin sınırı dışında olursa namazı seferi kılar ve yolun eğri veya kıvrım kıvrım olması sebebiyle bazen izin sınırı içinde olunması ve izin sınırı dışındaki mesirin sekiz fersahtan az olması bu durumu değiştirmez.Elbette eğer izin sınırı içinde namaz kılmak isterse tam kılmalıdır.
        Mesele 525: Önceki meselenin varsayımıyla izin sınırına girilmesi mesirin doğal koşullarından değil, bilakis şahsın kendi isteği sebebiyle olursa bu durumda geride kalan yol dönüp çıkacağı yol mesafe miktarı dışında sekiz fersah olmazsa namaz tam kılınır ve sekiz fersah olursa namaz seferi kılınır. Elbette izin sınırı içinde namaz tamdır.
         

        [1] - Kaldığı yerden ne zaman gideceğini bilmeyen anlamındadır ve bu sebeple on gün kalmaya niyet edemez.
        [2] - Yani vatan konusu, on gün kalma konusu ve ikilem içinde otuz gün kalma konusu dışında.
        [3] - Elinde olmaksızın ve gayri ihtiyari yani maksada doğru hareket eden ve izin sınırından geçen bir geminin rüzgâr sebebiyle tekrar izin sınırına girmesidir.
      • Seferiliği Ortadan Kaldıran Diğer Konular
      • Yolculukta Nafilelerin Hükmü
      • Vazifenin Seferi Olduğu Yerde Namazın Tam Kılınmasının Hükmü
      • Vazifenin Tam Olduğu Yerde Namazın Seferi Kılınmasının Hükmü
      • Müteferrik Meseleler (Konuyla Alakalı Çeşitli Meseleler)
    • Kaza Namazı
    • Kiralık Namaz
    • Baba ve Annenin Kaza Namazları
    • Âyât Namazı
    • Ramazan ve Kurban Bayramı
    • Cemaat Namazı
    • Cuma Namazı
  • İKİNCİ BÖLÜM ORUÇ
  • Terimler Sözlüğü
700 /