İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

HAC AMELLERİ RİSALESİ

  • GİRİŞ: HACCIN FAZİLETİ VE ÖNEMİ
  • BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL
  • İKİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ’L İSLAM
  • ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: NİYABET (VEKALET) HACCI
  • DÖRDÜNCÜ BÖLÜM TEMETTU UMRESİ’NİN AMELLERİ
    • Birincisi: İhram
      • Temettu Umresi İçin İhrama Girme Yerleri (Mikatlar)
      • İhramın Farzları
      • İhramın Müstehapları
      • İhramın Mekruhları
      • İhramın Haramları
        • İhramın Erkeklere Has Haramları
        • İhramın Kadınlara Has Haramları
        • İhramın Erkek ve Kadın İçin Ortak Haramları
        • Kefaretlerin Hükümleri
        • İhramın Haramlarıyla İlgili Soru ve Cevaplar
          Yazdır  ;  PDF
           
          İhramın Haramlarıyla İlgili Soru ve Cevaplar

           

          Mesele 312: Soru: İhramlı erkek için dikilmiş terlik giymenin hükmü nedir?
          Cevap: Eğer “elbise” denilmesi söz konusu olmazsa, sakıncası yoktur; ancak bütün ayağın üstü kaplanmamalıdır.

           

          Mesele 313: Soru: Erkek ve kadın ihram halinde yüzlerini havluyla kurulayabilirler mi?
          Cevap: Erkek için bir sakınca yoktur; fakat kadın için, havluyla yüzün tamamını kapatarak kurutması yüzüne örterse sakıncalıdır. Ancak her hâlükârda, yüzü örtmenin kefareti yoktur.

           

          Mesele 314: Soru: Erkeğin başını havlu ve benzeri şeyle kurutmasının hükmü nedir?
          Cevap: Havluyla yüzün tamamını kapatarak kurutmaması durumunda sakıncası vardır.

           

          Mesele 315: Soru: Başın örtülmesinin kefareti nedir? Ve başın bir kısmını örtmek, bütününü örtmekle aynı hükme sahip midir?
          Cevap: İhtiyaten bir koyun kurban kesmelidir ve başın bir kısmı, bütün baş hükmünde değildir; ancak örneğin sadece başın ortasını örten küçük bir takke gibi, toplumda buna “başını örtmek” deniyorsa, o zaman aynı hükme tabidir.

           

          Mesele 316: Soru: İhramlı başın tamamı veya bazı kısmını suya daldırabilir mi?
          Cevap: Tüm başı suyun altına sokmak caiz değildir; fakat bu yasağın başın bir kısmı için de geçerli olup olmadığı kesin değildir.

           

          Mesele 317: Soru: Koku alma duyusu olmayan ya da nezle ve soğuk algınlığı nedeniyle koku hissetmeyen bir kimsenin, vücuduna ve elbisesine koku sürmesi ve kötü kokudan dolayı burnunu kapatması haram mıdır?
          Cevap: Her durumda, kokusu ona ulaşmasa bile parfüm kullanmak caiz değildir; burnunu kapatma konusunda ise diğer ihramlılar gibi hüküm uygulanır.

           

          Mesele 318: Soru: Kefaret araya girmeksizin, bir defada veya farklı zamanlarda birden çok kez parfüm ya da güzel koku kullanmanın hükmü nedir?
          Cevap: Bir defada yapılan tekrarlar, örfte tek bir kullanım sayılacak ölçüde olursa, birden fazla kefaret gerekmez; ancak aksi halde, yani her bir kullanım ayrı ayrı sayılıyorsa, her kullanım için ayrı kefaret gerekir ve kefaretin araya girmemesi herhangi bir etki doğurmaz.

           

          Mesele 319: Soru: İhram hâlinde övünmek mutlak olarak mı haramdır, yoksa başkalarına hakaret içermesi durumunda mı haramdır?
          Cevap: İhram hâlinde övünmek, başkalarına hakaret ve sövme içermese bile haramdır.

           

          Mesele 320: Soru: Baş ağrısı nedeniyle başa mendil bağlamanın hükmü nedir?
          Cevap: Sakıncası yoktur.

           

          Mesele 321: Soru: İhramlı olmayan birinin, ihramlı bir erkeğin başına bir şey örtmesi caiz midir? Mesela, uyuyan bir ihramlının başına battaniye örtmesi gibi. Eğer bunu yapan kişi de ihramlı ise, hükmü nedir?
          Cevap: İhramlı bir kimsenin kendi başını örtmesi haramdır ister kendisi örtsün ister başka birine başını örtmesini emretsin. Ancak başkasının başını örtmek, her ikisi de ihramlı olsa bile, ihramın haramlarından değildir.

           

          Mesele 322: Soru: Eğer ihramlı bir erkek, ihramlı olmayan birine “Ben uyuduğumda başıma battaniye ört” derse, bunun hükmü nedir? Eğer o kişi bu isteği yerine getirirse, kefaret farz olur mu? Ve vacip olursa, kefaret kimin sorumluluğundadır?
          Cevap: İhramlı kişi böyle bir istekte bulunmaya yetkili değildir; ancak kişi ihramlının isteğini yerine getirirse, kefaret farz değildir.

           

          Mesele 323: Soru: İhramlı için, gece hareket halinde iken yağmurdan şemsiye veya üstü kapalı bir araba gibi şeylerle korunmak caiz midir?
          Cevap: Zorluk, hastalık veya zorunlu bir mazeret nedeniyle gölge altına girmesinin zorunluluğu dışında farz ihtiyat gereği böyle yapılmamalıdır, ama her halükarda farz ihtiyat gereği gölgeye girmenin kefaretini ödemelidir.

           

          Mesele 324: Soru: Bazen yağmur ince ve zayıf damlalar hâlinde (çiseler gibi) yağar; öyle ki çok azdır ve birkaç dakikadan fazla sürmez; bu durumda yağmurdan korunmak caiz olmayan durumlardan mıdır?
          Cevap: Eğer yağmur, sert zeminde akıntı oluşturacak kadar çok değilse, sakınca yoktur; ancak halk arasında buna yağmur deniyorsa, müstehap ihtiyat gereği kendini ondan korumamalıdır.

           

          Mesele 325: Soru: Başın tekrar tekrar örtülmesi durumunda kefaret de tekrar eder mi?
          Cevap: Farz ihtiyat gereği tekrar eder.

           

          Mesele 326: Soru: Eğer ihramlı kişi eşiyle oynaşır ve meni çıkarsa, bunun kefareti nedir?
          Cevap: Bir devedir. Deveye gücü yetmezse koyun yeterli olur.

           

          Mesele 327: Soru: Öpmenin kefaretinin farz olmasında, şehvetle veya şehvetsiz olması arasında bir fark var mıdır ve meni çıkması şart mıdır?
          Cevap: Eşi öpmekle ilgili kefaret, meni çıkmasa bile, eğer şehvetle olursa bir deve; şehvetsiz olursa bir koyundur. Anlaşıldığı kadarıyla anne ve çocuk gibi eş dışında birini öpmek haram değildir ve kefareti de yoktur.

           

          Mesele 328: Soru: İki vakfeden sonra ve nisa tavafından önce hacının cinsel ilişkide bulunmasının hükmü nedir?
          Cevap: Nisa tavafından sonra olursa sakıncası yoktur ve eğer Müzdelife’de vakfeden sonra ve nisa tavafına başlamadan önce olursa, hac geçerlidir fakat kefaret farzdır.

           

          Mesele 329: Soru: Basra Körfezi bölgesinde kadınlar, “puşi” adı verilen bir parça kumaşla yüzlerini örtmektedirler;
          1. İhram halinde bununla yüzü örtmenin hükmü nedir?
          2. Eğer puşi çarşafa dikilmiş ve çarşafın bir parçası sayılıyorsa, hüküm değişir mi?
          3. Eğer kadın için ihram halinde çarşaf veya puşi ile yüzünü örtmek caiz olursa, onu yüzden uzak tutmak ve yüzüne temas etmesini engellemek farz mıdır?
          4. Eğer çarşaf öyle olur ki, aynı kumaştan fazladan bir parça dikilmeden ona bağlıysa, bu fazla kısmı yüzünün önüne sarkıtması caiz midir?
          Cevap: Kadının ihram halinde yüzünü, çarşafla veya çarşafa bağlı ya da ondan ayrı puşiyle, çarşaf cinsinden olsun ya da olmasın, örtmesi caiz değildir. Evet, çarşaf, puşi, başörtüsü veya başka bir giysiyi başından sarkıtabilir; öyle ki alnından burun üstüne kadar olan kısmı örtebilir, fakat farz ihtiyat gereği bunun yüze temas etmesine izin vermemelidir. Ve eğer etrafta yabancı erkek yoksa, farz ihtiyat gereği bu işi terk etmelidir.

           

          Mesele 330: Soru: Sabit veya cep telefonu normal şekilde kullanmak, kulakları örtmek ve bu nedenle ihram halinde örtülmesi yasak olan başın bir kısmını örtmek sayılır mı? Cep telefonu ile kullanılan küçük kulaklıkların – kulaklık (headset) ve benzerlerinin – hükmü nedir?
          Cevap: Sakıncası yoktur.

           

          Mesele 331: Soru: Bir kişi, doktor tavsiyesiyle soğuk hava gibi durumlarda başını veya kulaklarını örtmek zorunda kalırsa, ihram halinde hükmü nedir? Kefaret vermesi gerekir mi?
          Cevap: Zaruret sadece yükümlülük hükmünü, yani başı örtmenin haram olmasını kaldırır; ancak başı örtmenin – farz ihtiyat gereği – kefaret gerektirdiği durumlarda, zaruret ile kefaret düşmez.

           

          Mesele 332: Soru: Gölge altında bulunma meselesinde gecenin sınırı ne kadardır? Akşam güneş battıktan fecrin doğuşuna kadar mıdır, yoksa güneşin doğuşuna kadar mıdır?
          Cevap: Bu konuda gece ölçüsü güneşin doğuşuna kadardır.

           

          Mesele 333: Soru: Eğer ihramlı kişi üstü kapalı bir arabada bulunuyorsa ve orta şeritte veya sollama şeridinde seyir halindeyken yağmur başlarsa ve tehlike nedeniyle duramazsa ve kenar şeride geçip durmak birkaç dakika kadar zaman alacaksa, bu süre boyunca üstü kapalı arabada bulunmasında bir sakınca var mıdır?
          Cevap: Bu kadar süre üstü kapalı arabada bulunmanın irade dışı olması dikkate alındığında, en kısa sürede kenar şeride geçilip durulursa, sakınca yoktur.

           

          Mesele 334: Soru: Havayı solumamak için kullanılan ve burun ile ağız üzerine takılan, bandı başın arkasından geçen ve başın küçük bir kısmını örten maskelerin, ihramlı erkek ve kadınlar için hükmü nedir?
          Cevap: Kadının burun ve ağzını normal şekilde örtmesi için maske kullanması caizdir; erkeğin de maskenin bandını başına takması caizdir.

           

      • Mekke’nin Adap ve Müstehapları
    • İkincisi: Tavaf
    • Üçüncüsü – Tavaf Namazı
    • Dördüncüsü: Sa’y
    • Beşincisi: Taksîr (Saç, Sakal veya Bıyığın Kısaltılması)
  • BEŞİNCİ BÖLÜM: TEMETTU HACCI’NIN AMELLERİ
  • ALTINCI BÖLÜM: MÜFREDE UMRESİ
  • Ekler
  • Mesaj ve Konuşmalardan Derlemeler
700 /