İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi
İndirin:

Fıkhî Sorulara Cevap

  • TAKLİT HÜKÜMLERİ
  • TAHARET HÜKÜMLERİ
  • NAMAZ HÜKÜMLERİ
    • Namazın Önem Ve Şartları
    • Namaz Vakitleri
    • Kıble Hükümleri
    • Namaz Kılanın Yeri
    • Mescit Hükümleri
      Yazdır  ;  PDF
       
      Mescit Hükümleri

       

      Soru 389: İnsanın, kendi mahallesindeki camide namaz kılmasının müstehap olmasına rağmen, mahalle camisini boş bırakarak cemaat namazı için şehrin merkez camisine gitmesinin sakıncası var mıdır?
      Cevap: Eğer mahalle camisini terk etmek, başka bir camide özellikle de şehrin merkez camisinde cemaat namazı kılmak için olursa, sakıncası yoktur.

       

      Soru 390: Banilerinin, kendileri ve kendi kabileleri için yaptıklarını iddia ettikleri bir camide, namaz kılmanın hükmü nedir?
      Cevap: Cami, cami olarak bina edildikten sonra, her hangi bir kavme, gruba, kabileye ve şahıslara mahsus-özel değildir ve bütün Müslümanlar onu kullanabilir.

       

      Soru 391: Acaba kadınlar, namazlarını camilerde mi kılsalar daha iyidir [faziletlidir], yoksa evlerinde mi?
      Cevap: Camide namaz kılmanın fazileti sadece erkeklere mahsus değildir.

       

      Soru 392: Günümüzde Mescid-i Haram'la sa'y yeri olan Sefa ve Merve arasında yaklaşık yarım metre yüksekliğinde ve bir metre genişliğinde alçak bir duvar vardır. Bu duvar mescitle sa'y yeri arasında müşterektir. Acaba kadınlar, Mescid-i Haram'a girme hakkının olmadığı adet günlerinde bu duvarın üzerinde oturabilirler mi?
      Cevap: Duvarın, Mescid'e ait olduğuna dair kesin bir bilgi olmadıkça, sakıncası yoktur.

       

      Soru 393: Mahalle camisinde spor antrenmanları yapmak veya uyumak caiz midir? Bu işleri başka camilerde yapmanın hükmü nedir?
      Cevap: Cami spor ve antrenman yeri değildir. Caminin şanına aykırı işleri, camide yapmaktan sakınmak gerekir. Ayrıca camide uyumak da mekruhtur.

       

      Soru 394: Gençleri fikrî, kültürel ve askerî açıdan [askerî eğitim vererek] geliştirmek için caminin avlusundan yararlanmak caiz midir? Bu işler için ayrılan özel yerlerin azlığını göz önüne alarak, bu faaliyetler camilerin verandalarında yapılabilir mi?
      Cevap: Eğitim dersleri gibi çalışmalar, eğer caminin şanına aykırı olmazsa ve cemaat namazı ve namaz kılanlar için de her hangi bir sorun oluşturmazsa sakıncası yoktur.

       

      Soru 395: Bazı bölgelerde, özellikle de köylerde düğün törenleri camilerde düzenleniyor. Şöyle ki, çalıp oynama işlerini evlerde yapıyorlar ve sadece yemek meclisini camide yapıyorlar. Acaba bu iş şer'an caiz midir?
      Cevap: Davetlilere camide yemek vermenin kendiliğinden bir sakıncası yoktur.

       

      Soru 396: Bazı konut yapı kooperatifleri toplu konut yaptıklarında, ilk önce bu bölgelerdeki cami gibi umumi yerlerin yapılmasına dair [üyeleriyle] anlaşma yapıyorlar. Şu anda evler kooperatif üyelerine verilmiştir. Acaba onlardan bazıları evleri teslim alırken önceki anlaşmadan vazgeçerek, "Biz cami yapılmasına razı değiliz." diyebilirler mi?
      Cevap: Eğer yapı şirketi bütün üyelerinin onayıyla camiyi yapmaya başlamış ve cami de tamamlanıp vakfedilmişse, bazı üyelerin ilk yaptıkları sözleşmeden vazgeçmelerinin hiçbir etkisi yoktur. Ancak onlardan bazıları caminin şer’i olarak vakıf işlemi gerçekleşmeden önce anlaşmalarından vazgeçerlerse, onların parasıyla bütün üyelere ait olan bir mülkte, rızaları olmaksızın cami yapmak caiz değildir. Tabi eğer sözleşmede şirketin bütün üyelerine, şirkete ait olan yerin bir bölümünün cami yapmaya ayrılması şart koşulmuşsa ve üyeler de bunu kabul etmişse, bu durumda, sözleşmeden vazgeçmeye hakları yoktur ve [eğer vazgeçseler bile] vazgeçmelerinin de bir etkisi yoktur.

       

      Soru 397: İslami olmayan kültürel saldırılarla mücadele etmek amacıyla yaklaşık 30 ilk ve ortaokul öğrencisini ilahi [okuma] grubu olarak camide topladık. Bu grup, yaş ve fikir seviyelerine göre Kur'ân, ahkâm ve İslâmî ahlâk dersleri alıyorlar. [Sorularımız şunlar:] Böyle bir işe girişmenin hükmü nedir? Grubun org gibi müzik aletlerini kullanmasının hükmü nedir? Şer'î ölçülere, radyo, televizyon ve İran İslam Cumhuriyeti Kültür ve İrşat Bakanlığı’nın kurallarına uyarak bu tür müzik aletleriyle camide yapılan çalışmaların hükmü nedir?
      Cevap: Kur’an, ahkâm ve İslami ahlak derslerini öğretmenin ve İslami, inkılabî ve mezhebi marş, [ilahi vb.] şeylerin hazırlık çalışmalarını camide yapmanın sakıncası yoktur. Ancak her durumda camilerin şan, konum ve kutsiyetini korumak vaciptir; dolayısıyla camilerin şanına yakışmayan işlerden sakınmak gerekir. Ayrıca namaz kılanların rahatsız edilmesi caiz değildir.

       

      Soru 398: Dağıtımı, İran İslam Cumhuriyeti Kültür ve İrşat Bakanlığı tarafından yapılan sinema filmlerini, camide Kur'ân derslerine katılanlara izletmenin şer'î bir sakıncası var mıdır?
      Cevap: Caminin, sinema filmlerinin gösterildiği bir mekâna dönüştürülmesi caiz değildir; ancak cami imamının gözetimi altında ihtiyaca göre bazı özel günler vesilesiyle faydalı ve öğretici içeriğe sahip dini filmleri göstermenin sakıncası yoktur.

       

      Soru399: Masum İmamlar’ın doğum günü münasebetiyle camilerde neşeli müziklerin yayınlanmasının şer'an sakıncası var mıdır?
      Cevap: Açıktır ki caminin dinimizde özel bir konumu ve hürmeti vardır; dolayısıyla onda müzik yayınlamak, caminin hürmetine aykırı olursa, eğer haram olan müzik türünden bile olmasa haramdır.

       

      Soru 400: Sesi caminin dışına çıkan cami hoparlörlerini kullanmak hangi vakitlerde caizdir? Ezandan önce [dışarıya hoparlörden] inkılabî marşlar veya ezanlardan önce Kur'ân-ı Kerim yayınlamanın hükmü nedir?
      Cevap: Komşuları ve mahallede oturanları rahatsız etmeyecek ve eziyetine sebep olmayacak vakitlerde [olursa], ezandan önce birkaç dakika Kur'ân kıraati yayınlanmasının sakıncası yoktur.

       

      Soru 401: Merkez camiinin tanımı nedir?
      Cevap: Şehirde, özel bir kabileye veya gruba ait olmaksızın, o şehrin bütün halkının toplanması için yapılan camiye merkez cami denir.

       

      Soru 402: Camilerden birinin üstü kapalı bir bölümü yaklaşık otuz yıldır terkedilmiş bir harabeye dönmüştür ve orada namaz kılınmıyor; sadece bir bölümü ambar olarak kullanılmaktadır. 15 yıldan beri burada yerleşmiş bulunan inkılap muhafızları, [kullanıma] uygun olmadığından, özellikle de çatısı yıkılmak üzere olduğu için bu bölümde tadilat yapmışlar. Ancak bu birliklerde bulunan kardeşler caminin şer'î hükümlerini bilmediklerinden ve bilenlerin de onları aydınlatmamalarından dolayı caminin bu bölümünde çok miktarda para harcayarak birkaç oda yapmaya başladılar. Hâlihazırda inşaat işleri bitmek üzeredir; bunu dikkate alarak aşağıdaki konuların şer’i hükümlerini açıklar mısınız?
      1- Bu işteki yetkililerin ve onu denetleyenlerin şer'î hükmü bilmediklerini varsayalım, acaba beytülmalden [bu iş için] harcadıkları bunca para karşısında garantör müdürler? Ayrıca, günah işlemişler midir?
      2- Harcanan paraların beytülmalden olduğunu göz önünde bulundurarak, caminin bu bölüme ihtiyacı olmadığı ve orada namaz kılınmadığı müddetçe, caminin bütün şer'î hükümlerine riayet edilerek bu odalardan Kur'ân ve din hükümlerinin öğretimi ve caminin diğer işleri için yararlanmak caiz midir? Yoksa [bir an evvel] bu odaların yıkımına başlamak farz mıdır?
      Cevap: Caminin üstü kapalı bölümünde yapılan odaların yıkılarak eski hâline getirilmesi farzdır. Eğer odaların yapımı için harcanan paralarda ifrat, tefrit ve bilinçli yapılan bir kusur yoksa birinin bundan sorumlu [garantör] olduğu söylenemez. Caminin üstü kapalı bölümünden, Kur'ân-ı Kerim, dini hükümler, İslâmî öğretiler ve diğer dinî törenler için yararlanmak eğer namaz kılanları rahatsız etmezse, cami imamının denetimi altında sakıncası yoktur. Namaz ve benzeri ibadî vazifelere zarar dokunmaması ve halk birliklerinin camide kalmaya devam etmeleri için cemaat imamı, halk birlikleri ve caminin diğer sorumlularının birlikte işbirliği yapmaları gerekir.

       

      Soru 403: Caddelerden birinin genişletme plânı içine birkaç cami de giriyor. Bu doğrultuda nakliye araçlarının daha rahat gidip gelebilmeleri için bu camilerin bazılarının tamamı, bazılarının ise bir bölümünün yıkılması gerekiyor. Bu hususta görüşünüz nedir?
      Cevap: Göz ardı edilmesi ve önem verilmemesi mümkün olmayan bir maslahat olmadıkça, bir caminin tamamını veya bir bölümünü yıkmak caiz değildir.

       

      Soru 404: Caminin sadece abdest almaya özel olan suyundan, [çevredeki] esnafların içmeleri, çay koymaları veya arabaları için bu sudan almaları gibi az miktarda şahsi olarak faydalanmak caiz midir? Bu yapılanlara engel olacak caminin belli bir vakfedeninin de olmamasını dikkate almanızı rica ediyoruz.
      Cevap: Eğer suyun sadece namaz kılanların abdest almaları için vakfedildiği belli değilse, caminin bulunduğu mahalledeki genel örfe göre komşular ve oradan geçenler de bu sudan yararlanabiliyorsa, bu konuda ihtiyat etmek daha iyi olsa da [bu tür istifadelerin] sakıncası yoktur.

       

      Soru 405: Mezarlığın yanı başında bir cami var; kabristanlığa ölülerini ziyarete gelen bazı müminler kendi akrabalarının kabrinin üzerine dökmek için bu camiden su alıyorlar. Biz bu suyun umuma mı yoksa sadece camiye mi özel vakfedildiğini bilmiyoruz. Sadece camiye özel olmadığını varsaysak bile sadece abdest ve tuvalet ihtiyaçları için olup olmadığı belli değildir. Acaba anlattığımız şekilde o suyu kullanmak caiz midir?
      Cevap: Eğer caminin suyunu onun dışındaki mezarların üzerine dökmek için almak, yaygın ve kimsenin itiraz etmediği bir iş ise ve o suyun sadece abdest ve taharet için vakfedildiğine dair bir delil de yoksa, o suyu bahsettiğiniz şekilde kullanmanın sakıncası yoktur.

       

      Soru 406: Eğer caminin onarıma ihtiyacı varsa, şer'î hakimden veya onun vekilinden izin almak farz mıdır?
      Cevap: Eğer caminin onarımı gönüllü olarak bir şahsın veya bazı hayırseverlerin malıyla yapılacaksa şer'î hâkimden izin almaya gerek yoktur.

       

      Soru 407: Öldükten sonra beni çok zahmet çektiğim mahalle camisinde defnetmelerini vasiyet etmem caiz midir? Çünkü bu caminin içinde veya avlusunda defnedilmeği çok istiyorum.
      Cevap: Vakıf akdi okunduğunda ölünün defnedilmesi istisna edilmemişse camide [ölü] defnetmek caiz değildir ve bu konudaki vasiyetiniz geçerli değildir.

       

      Soru 408: Bundan yaklaşık yirmi yıl önce "Sahibe'z-Zaman" (Allah zuhurunu yakın eylesin) adıyla bir cami yapıldı; ancak bu ismin caminin vakıf akdinde zikredildiği belli değildir. Acaba caminin ismini "Merkez Camii" olarak değiştirmenin hükmü nedir?
      Cevap: Caminin sadece isminin değiştirilmesinde bir sakınca yoktur.

       

      Soru 409: Caminin özel adaklarından ve müminlerin bağışlarından elektrik ve klima sistemi ile donatılmış camilerde, mahalle sakinlerinden biri ölünce, camide onun için Fatiha meclisi düzenleniyor. Bu merasimlerde caminin aydınlatma ve klima sisteminden [ısıtmak veya soğutmak için] yararlanılıyor; ancak merasimi düzenleyenler bu masrafları karşılamıyorlar. Acaba bu yaptıkları şer'an caiz midir?
      Cevap: Fatiha ve benzeri meclislerde caminin imkânlarından yararlanmanın caiz oluşu, o adakların, bağışların ve cami için sağlanan imkânların ne şekilde adandığına veya nasıl vakfedildiğine bağlıdır.

       

      Soru 410: Bir köyde, önceki caminin yerinde inşa edilmiş yeni bir cami var. Yeri eski caminin bir parçası olan bu caminin bir köşesinde şer'î hükmü bilmemelerinden dolayı bir oda, çay ve benzeri şeyler için, yarım katlı bir yer de caminin içinde kütüphane için yapmışlar. Cami inşaatının tamamlanması ve diğer iç kısmının yarısının [kütüphane ve oda yapılan bölüm] nasıl kullanılması gerektiği konusundaki görüşünüz nedir?
      Cevap: Önceki caminin yerinde çay ve benzeri şeyler için özel oda yapılması sahih [doğru] değildir ve oranın yine camiye dönüştürülmesi farzdır. Caminin içerisinde yarım katlı olarak yapılan kütüphane de cami hükmündedir, dolayısıyla caminin bütün şer'î eser ve hükümleri orda da geçerlidir; ancak oraya kitaplık yaptırmak ve kitap okumak için orada bulunmak eğer namaz kılanlara her hangi bir rahatsızlık ve engel oluşturmazsa sakıncası yoktur.

       

      Soru 411: Köylerden birinde yıkılmak üzere olan bir cami var; ama caddenin devamına engel olmadığından onu yıkmak için herhangi bir gerekçe yok. Acaba bu camiyi tamamen yıkmak caiz midir? Ayrıca bu camiye ait bir miktar eşya ve mal da var, bunlar kime verilmelidir?
      Cevap: Camilerin yıkılması caiz değildir ve genel olarak caminin yıkılması onu camilikten çıkarmaz [yani yıkılan cami yeri, yine caminin bütün hükümlerini taşır]. Caminin içindeki eşyalara [ve mala] gelince, eğer o camide kullanılmıyorsa, ihtiyaç duyulan diğer camilere verilmesinin sakıncası yoktur.

       

      Soru 412: Günümüzde caminin bir parçasını oluşturan kütüphaneler gibi, caminin binasında hiçbir tasarrufta bulunmadan, avlusunun bir köşesinde müze yapmak şer’an caiz midir?
      Cevap: Caminin avlusunun bir köşesinde müze veya kütüphane yapmak eğer onun [avlu olma] özelliği-hali ile çelişirse veya caminin binasının değişmesine sebep olursa caiz değildir. Bu iş için caminin yakınında ayrı bir yer temin edilmesi daha iyidir.

       

      Soru 413: İçinde cami, dini ilimler medresesi ve umumi kütüphane yapılan vakfedilmiş bir yer var ki bunların hepsi hali hazırda aktif haldedirler. Burası şu anda belediyenin yıkım projesi içinde yer almaktadır. Acaba bunların yıkımı ve yerine daha iyi bir bina yapılması için gerekli yardımları almak için belediye ile nasıl bir işbirliği yapabiliriz?
      Cevap: Eğer Belediye o yerleri, karşılığında başka bir yer vererek yıkar ve [karşılık olarak vereceği] yeri teslim ederse sakıncası yoktur; ancak, göz ardı edilemeyecek kadar önemli bir maslahat gerektirmedikçe vakfedilmiş bir cami ve medreseyi yıkmak kendiliğinden caiz değildir.

       

      Soru 414: Bir caminin, bahçesinin büyük olması ve orada pek çok ağaç bulunmasını da dikkate alarak, [bu] camiyi büyütmek için bahçesinde bulunan ağaçlardan birkaçını kesmek caiz midir?
      Cevap: Bahsettiğiniz işler eğer caminin vakıf edilme şartlarını değiştirmek sayılmazsa sakıncası yoktur.

       

      Soru 415: Önceden caminin üstü kapalı bölümünden olan, belediyenin bayındırlaştırma projesi alanına girdikten sonra yıkılarak yol olan yerin hükmü nedir?
      Cevap: Eğer önceki cami hâline dönüşme ihtimali yoksa camiye dair şer'î hükümler geçerli değildir.

       

      Soru 416: Yıkılmış ve mescit özelliğini yitirmiş veya sanki harap olmuş ve başka yere taşınmış bir köy gibi, yerine başka bir bina yapılan ve tekrar mescit yapılma ümidi kalmayan bir mescidin mekânını necis etmek haram mıdır? Orayı paklamak vacip midir?
      Cevap: Varsayılan soruda, her ne kadar müstehap ihtiyat gereği necis edilmemesi gerekse de orayı necis etmek haram değildir.

       

      Soru 417: Bir süredir camilerden birinde cemaat namazı kıldırıyorum ve o caminin nasıl vakfedildiğinden de haberim yok. Caminin giderlerinin karşılanması konusunda sıkıntılar yaşandığından dolayı, acaba caminin bodrumunu caminin şanına uygun bir iş için kiraya vermek caiz midir?
      Cevap: Eğer bodrum, cami unvanını taşımaz ve caminin ihtiyacı olan eklerden de olmazsa, vakfı intifa hakkını [İntifa hakkı, başkasına ait bir eşya, hak veya malvarlığı üzerinde belirli bir kişiye tam yararlanma imkânı sağlayan bir irtifak hakkıdır. Örneğin bir konut üzerinde intifa hakkına sahip olan bir kişi o konutta ömrü boyunca oturabileceği gibi başkalarını da o konutta oturtabilecektir.] içermedikçe sakıncası yoktur.

       

      Soru 418: Bir caminin yönetim kurulu (dernek üyeleri), giderlerini karşılamak için her hangi bir mülke sahip olmadığından caminin üstü kapalı bölümünün altında bodrum kazarak, orada camiye hizmet edecek atölyeler ve kamu tesisleri inşa etmek için karar almışlardır. Acaba bu iş caiz midir?
      Cevap: Caminin üstü kapalı bölümünün altını atölye ve benzeri şeyler yapmak için kazmak caiz değildir.

       

      Soru 419: Acaba kâfirlerin, tarihi eserleri görmek için bile olsa Müslümanların camilerine girmeleri mutlak [koşulsuz] olarak caiz midir?
      Cevap: Onların Mescidu'l-Haram'a girmeleri şer’an haramdır. Diğer camilere girmeleri de eğer hakaret ve hürmetsizlik sayılırsa caiz değildir. Hatta [müstehap ihtiyat gereği] tüm durumlarda diğer camilere girmemelidirler.

       

      Soru 420: Kâfirlerin eliyle yapılan bir camide namaz kılmak caiz midir?
      Cevap: Sakıncası yoktur.

       

      Soru 421: Kâfir biri, gönüllü olarak cami inşaatına veya bir başkasına yardım etmek için mal bağışlarsa, onu kabul etmek caiz midir?
      Cevap: Sakıncası yoktur.

       

      Soru 422: Eğer birisi geceleyin camiye gelerek orada uyur ve cünüp olursa, uyandıktan sonra camiden çıkması mümkün olmazsa vazifesi nedir?
      Cevap: Eğer camiden çıkmaya ve başka bir yere gitmeye imkânı yoksa camide kalmasının helal olması için hemen teyemmüm etmesi farzdır.

       

    • Diğer Dinî Yerlerin Hükümleri
    • Namaz Kılanın Elbisesi
    • GÜMÜŞ VE ALTIN KULLANMAK
    • EZAN VE KAMET
    • KIRAAT HÜKÜMLERİ
    • Zikir
    • Secde Hükümleri
    • Namazı Batıl Eden Şeyler
    • Selâm Vermenin Hükümleri
    • Namazdaki Şüpheler
    • Kaza Namazı
    • Anne ve Babanın Kaza Namazı
    • Cemaat Hükümleri
    • Kıraati Sahih Olmayan İmamın Hükmü
    • Malul İmam
    • Kadınların Cemaat Namazına Katılmaları
    • Namazda Ehl-i Sünnete Uymak
    • CUMA NAMAZI
    • Ramazan ve Kurban Bayramı Namazları
    • Yolcu Namazı
    • Mesleği veya Mesleğinin Ön Aşaması Yolculuk Olan Kimse
    • Talebelerle İlgili Hükümler
    • Şer'î Mesafeye Gitmeği ve On Gün Bir Yerde Kalmayı Kastetmek
    • Ruhsat Haddi
    • Günah Yolculuğu
    • Vatan Hükümleri
    • Vatan Konusunda Kadın ve Evlatların Tâbi Oluşu
    • Büyük Şehirlerin Hükümleri
    • Namaz İçin Naip Tutmak
    • Âyât Namazı
    • Nafileler
    • Namazla İlgili Diğer Hükümler
  • ORUÇ HÜKÜMLERİ
  • HUMUS HÜKÜMLERİ
  • CİHAD
  • MARUFU EMRETMEK VE MÜNKERDEN SAKINDIRMAK
  • HARAM KAZANÇLAR
  • SATRANÇ VE KUMAR ALETLERİ
  • MÜZİK VE TEGANNİ
  • DANS
  • ALKIŞ
  • FOTOĞRAF VE FİLMLER
  • UYDU ANTENLERİ
  • TİYATRO VE SİNEMA
  • RESSAMLIK VE HEYKELTIRAŞLIK
  • SİHİRBAZLIK, BÜYÜCÜLÜK, MEDYUMLUK VE CİNCİLİK
  • HİPNOTİZMA
  • TALİH OYUNLARI
  • RÜŞVET
  • TIBBÎ KONULAR
  • EĞİTİM, ÖĞRETİM VE ADABI
  • BASIM, TELİF VE SANAT ESERLERİ HAKLARI
  • GAYRİMÜSLİMLERLE MUAMELE
  • ZALİM DEVLETTE ÇALIŞMAK
  • ŞÖHRET ELBİSESİ VE GİYİMLE İLGİLİ HÜKÜMLER
  • BATI KÜLTÜRÜNÜ TAKLİT ETMEK
  • TECESSÜS, HABER AKTARMA VE SIRLARI İFŞA ETMEK
  • SİGARA VE UYUŞTURUCU KULLANMAK
  • SAKAL TIRAŞI
  • GÜNAH TOPLANTILARINDA BULUNMAK
  • DUA YAZMAK VE İSTİHARE
  • DİNÎ PROGRAMLAR DÜZENLEMEK
  • VURGUNCULUK VE İSRAF
  • ALIŞ VERİŞ HÜKÜMLERİ
  • FAİZ HÜKÜMLERİ
  • ŞUFA (ÖN ALIM) HAKKI
  • KİRA
  • MALÎ KEFALET
  • REHİN (İPOTEK)
  • ORTAKLIK
  • HİBE
  • BORÇ
  • SULH
  • VEKÂLET
  • HAVALE
  • SADAKA
  • ARİYET VE EMANET
  • VASİYET
  • GASP
  • KISITLILIK VE BALİĞ OLMA ALÂMETLERİ
  • MUDAREBE
  • BANKA İŞLEMLERİ
  • SİGORTA
  • DEVLET KANUNLARI
  • VAKIF
  • MEZARLIK HÜKÜMLERİ
700 /