İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

Fıkhî Sorulara Cevap

  • TAKLİT HÜKÜMLERİ
  • TAHARET HÜKÜMLERİ
  • NAMAZ HÜKÜMLERİ
  • ORUÇ HÜKÜMLERİ
  • HUMUS HÜKÜMLERİ
  • CİHAD
  • MARUFU EMRETMEK VE MÜNKERDEN SAKINDIRMAK
  • HARAM KAZANÇLAR
  • SATRANÇ VE KUMAR ALETLERİ
  • MÜZİK VE TEGANNİ
  • DANS
  • ALKIŞ
  • FOTOĞRAF VE FİLMLER
  • UYDU ANTENLERİ
  • TİYATRO VE SİNEMA
  • RESSAMLIK VE HEYKELTIRAŞLIK
  • SİHİRBAZLIK, BÜYÜCÜLÜK, MEDYUMLUK VE CİNCİLİK
  • HİPNOTİZMA
  • TALİH OYUNLARI
  • RÜŞVET
  • TIBBÎ KONULAR
    • HAMİLELİĞİ ÖNLEMEK
    • DÜŞÜK YAPMAK (KÜRTAJ)
      Yazdır  ;  PDF
       
      DÜŞÜK YAPMAK (KÜRTAJ)

       

      Soru 1261: Ekonomik sorunlar yüzünden kürtaj yaptırmak caiz midir?
      Cevap: Sırf ekonomik zorluk ve sıkıntılar nedeniyle kürtaj yaptırmak caiz değildir.

       

      Soru 1262: Hamileliğin ilk aylarında yapılan muayene sonrası doktor kadına hamileliğinin devamının kendisi için hayati tehlikesi olabileceğini, hamileliğin devam etmesi halinde bebeğinin sakat olarak dünyaya gelebileceğini söylemiş ve bu nedenle doktor çocuğu aldırmasını istemiş. Acaba bu işi yapmak caiz midir? Yine çocuğa ruh verilmeden önce onu aldırmak [kürtaj yaptırmak] caiz midir?
      Cevap: Fetüsün [ceninin] kusurlu olması, ona ruh verilmeden önce dahi olsa kürtaj yapılmasına şer’i izin sayılmaz; ancak hamileliğin devam etmesi nedeniyle annenin yaşamının tehlikede olduğunun, uzman ve güvenilir bir doktor görüşü ile belgelenmesi durumunda, fetüse ruh verilmeden önce kürtaj yapılmasının sakıncası yoktur.

       

      Soru 1263: Uzman doktorlar yeni metotlardan ve gelişmiş cihazlardan yararlanarak hamilelik esnasında bebeğin birçok kusurlarını teşhis edebiliyorlar. Kusurlu bebeklerin dünyaya geldikten sonra karşılaştıkları zorlukları göz önünde bulundurarak, güvenilir uzman doktorun kusurlu olarak dünyaya geleceğini bildirdiği bebeği aldırmak caiz midir?
      Cevap: Sırf kusurlu olarak dünyaya gelebileceği ve hayatında karşılaşacağı zorluklar nedeniyle bebeği aldırmak [kürtaj yaptırmak] hangi aşamada olursa olsun, caiz değildir.

       

      Soru 1264: Rahim içine yerleşmiş olan spermi yaklaşık kırk gün süren alaka aşamasına gelmeden önce kürtaj yaptırmak caiz midir? Esasen bebeği düşürmek aşağıdaki evrelerin hangisinde haramdır?
      a) Nutfe, rahme yerleştikten sonra.
      b) Alaka [embriyo] merhalesinde.
      c) Mudğa [bir çiğnem et] merhalesinde.
      d) Kemik merhalesinde (ruh verilmeden önce).
      Cevap: Rahme yerleştikten sonra nutfeyi aldırmak ve aynı şekilde sonraki evrelerin hiçbirinde cenini kürtaj yaptırmak caiz değildir.

       

      Soru 1265: Kan hastalıklarına tutulmuş eşlerden bazıları kusurlu genler taşımaktadırlar ve dolayısıyla bu genleri çocuklarına aktarmaktadırlar. Bu çocukların ağır hastalıklara tutulmaları ihtimali çok yüksektir ve böyle çocuklar doğdukları andan ölünceye kadar daima meşakkatli, zor bir hayat sürerler. Örneğin, hemofili hastalarının sürekli en küçük bir darbeyle şiddetli kanama sonucu ölmeleri veya felç olmaları ihtimali var. Şimdi hamileliğin ilk haftalarında bu hastalığı teşhis etmek mümkünken, acaba böyle durumlarda cenini aldırmak [kürtaj yaptırmak] caiz midir?
      Cevap: Eğer ceninin hastalığının teşhisi kesin ise ve böyle bir bebeğe sahip olmak ve bakımını üstlenmek katlanılmayacak derecede sıkıntı ve zorlukları gerektirirse, bu durumda bedene ruh verilmeden önce bebeği aldırmak caizdir; fakat ihtiyat gereği diyeti verilmelidir.

       

      Soru 1266: Kendi özünde kürtajın hükmü nedir? Gebeliğin devamı, annenin hayatını tehlikeye soktuğu durumlarda hükmü nedir?
      Cevap: Çocuğun kürtajı şer'an haramdır ve hamileliğin devamı annenin hayatı için tehlikeli olmadıkça hiçbir şekilde caiz değildir. [Eğer gebelik] annenin hayatı için tehlikeli olursa ruh verilmeden önce cenini aldırmakta bir sakınca yoktur; ama ruh verildikten sonra gebeliğin devamı annenin hayatı için tehlikeli olsa bile bebeğin kürtajı caiz değildir. Ancak hamileliğin devamı anne ve çocuk her ikisinin de hayatını tehdit ederse ve hiçbir şekilde çocuğun hayatını kurtarmak mümkün olmazsa, annenin hayatını da tek başına kurtarmak sadece çocuğu aldırmakla mümkün olursa, bu durumda ruh bedene girse bile çocuğu aldırmak caiz olur.

       

      Soru 1267: Zinadan meydana gelen yedi aylık bebeğini, babasının isteği üzerine aldıran kadının diyet vermesi farz mıdır? Eğer farzsa annesine mi, yoksa babasına mı farzdır? Ve bu durumda sizce diyetin miktarı ne kadardır?
      Cevap: Zinadan olsa bile kadının bebeği aldırması haramdır. Babanın çocuğu düşürmesini istemesi, bu işin caiz olmasına sebep olmaz. Eğer bebeği kadının doğrudan kendisi düşürmüşse diyet annesinin üzerine farzdır. Sorudaki durumda diyetin miktarı tereddütlüdür. İhtiyat gereği musalaha etmek (anlaşmak) gerekir. Bu durumda diyet, mirasçısı olmayan miras hükmündedir.

       

      Soru 1268: Kasıtlı olarak düşürülen iki buçuk aylık ceninin diyeti ne kadardır ve bu diyetin kime verilmesi gerekir?
      Cevap: Alaka [kan pıhtısı hâlinde] olursa diyeti kırk dinardır. Mudğa [bir çiğnem et] olursa diyeti altmış dinardır. Daha et bağlamamış kemik olursa diyeti seksen dinardır. Diyet, miras basamakları gözetilerek bebeğin mirasçısına verilir. Fakat onun düşürülmesinde doğrudan rolü olan mirasçı ondan pay alamaz.

       

      Soru 1269: Eğer gebe bir kadın, diş etlerini veya dişlerini tedavi ettirmek zorunda kalır ve uzman bir doktorun teşhisine göre ameliyat olması gerekiyorsa, anestezi ve röntgenlerin rahimde olan ceninin bazen sakat olmasına sebep olabileceği düşünüldüğünde, kadının kürtaj yaptırması caiz midir?
      Cevap: Bahsettiğiniz sebep, cenini aldırmak için ruhsat olamaz.

       

      Soru 1270: Eğer anne karnındaki cenin, kesin olarak ölmek üzere olursa ve o durumda rahimde kalması annesinin de hayatını tehlikeye sokuyorsa, bu durumda ceninin kürtajı caiz olur mu? Eğer kadının kocası böyle bir bebeği düşürmeyi caiz bilmeyen bir müçtehidi taklit ediyorsa, kadın ve akrabaları ise bu hâlde bebeği düşürmeyi caiz bilen müçtehidi taklit ediyorlarsa, bu durumda erkeğin yapması gereken nedir?
      Cevap: Sorudaki durumda, bebeğin tek başına ölümüyle bebek ve annesinin birlikte ölümü söz konusu olduğuna ve bu ikisi arasında bir seçim yapılması gerektiğine göre, bebeği aldırarak hiç olmazsa annesinin hayatını kurtarmaktan başka çare yoktur. Bu takdirde kocası, eşinin bebeği aldırmasını engelleyemez. Fakat imkân dâhilinde bebeğin ölümünden hiç kimsenin sorumlu olmayacağı şekilde hareket etmek gerekir.

       

      Soru 1271: Gayrimüslim bir erkekle hüküm veya mevzuu bilmeyerek yapılan cinsel ilişki (vaty-i şüphe) veya zina sonucu meydana gelen bir bebeği aldırmak caiz midir?
      Cevap: Caiz değildir.
    • YAPAY-SUNİ DÖLLENME
    • CİNSİYET DEĞİŞTİRMEK
    • OTOPSİ VE ORGAN NAKLİ
    • SÜNNET
    • TIP ÖĞRENİMİ
  • EĞİTİM, ÖĞRETİM VE ADABI
  • BASIM, TELİF VE SANAT ESERLERİ HAKLARI
  • GAYRİMÜSLİMLERLE MUAMELE
  • ZALİM DEVLETTE ÇALIŞMAK
  • ŞÖHRET ELBİSESİ VE GİYİMLE İLGİLİ HÜKÜMLER
  • BATI KÜLTÜRÜNÜ TAKLİT ETMEK
  • TECESSÜS, HABER AKTARMA VE SIRLARI İFŞA ETMEK
  • SİGARA VE UYUŞTURUCU KULLANMAK
  • SAKAL TIRAŞI
  • GÜNAH TOPLANTILARINDA BULUNMAK
  • DUA YAZMAK VE İSTİHARE
  • DİNÎ PROGRAMLAR DÜZENLEMEK
  • VURGUNCULUK VE İSRAF
  • ALIŞ VERİŞ HÜKÜMLERİ
  • FAİZ HÜKÜMLERİ
  • ŞUFA (ÖN ALIM) HAKKI
  • KİRA
  • MALÎ KEFALET
  • REHİN (İPOTEK)
  • ORTAKLIK
  • HİBE
  • BORÇ
  • SULH
  • VEKÂLET
  • HAVALE
  • SADAKA
  • ARİYET VE EMANET
  • VASİYET
  • GASP
  • KISITLILIK VE BALİĞ OLMA ALÂMETLERİ
  • MUDAREBE
  • BANKA İŞLEMLERİ
  • SİGORTA
  • DEVLET KANUNLARI
  • VAKIF
  • MEZARLIK HÜKÜMLERİ
700 /