İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

Fıkhî Sorulara Cevap

  • TAKLİT HÜKÜMLERİ
  • TAHARET HÜKÜMLERİ
  • NAMAZ HÜKÜMLERİ
  • ORUÇ HÜKÜMLERİ
  • HUMUS HÜKÜMLERİ
  • CİHAD
  • MARUFU EMRETMEK VE MÜNKERDEN SAKINDIRMAK
  • HARAM KAZANÇLAR
  • SATRANÇ VE KUMAR ALETLERİ
  • MÜZİK VE TEGANNİ
  • DANS
  • ALKIŞ
  • FOTOĞRAF VE FİLMLER
  • UYDU ANTENLERİ
  • TİYATRO VE SİNEMA
  • RESSAMLIK VE HEYKELTIRAŞLIK
  • SİHİRBAZLIK, BÜYÜCÜLÜK, MEDYUMLUK VE CİNCİLİK
  • HİPNOTİZMA
  • TALİH OYUNLARI
  • RÜŞVET
  • TIBBÎ KONULAR
  • EĞİTİM, ÖĞRETİM VE ADABI
  • BASIM, TELİF VE SANAT ESERLERİ HAKLARI
  • GAYRİMÜSLİMLERLE MUAMELE
  • ZALİM DEVLETTE ÇALIŞMAK
  • ŞÖHRET ELBİSESİ VE GİYİMLE İLGİLİ HÜKÜMLER
  • BATI KÜLTÜRÜNÜ TAKLİT ETMEK
  • TECESSÜS, HABER AKTARMA VE SIRLARI İFŞA ETMEK
  • SİGARA VE UYUŞTURUCU KULLANMAK
  • SAKAL TIRAŞI
  • GÜNAH TOPLANTILARINDA BULUNMAK
  • DUA YAZMAK VE İSTİHARE
  • DİNÎ PROGRAMLAR DÜZENLEMEK
  • VURGUNCULUK VE İSRAF
  • ALIŞ VERİŞ HÜKÜMLERİ
  • FAİZ HÜKÜMLERİ
  • ŞUFA (ÖN ALIM) HAKKI
  • KİRA
  • MALÎ KEFALET
  • REHİN (İPOTEK)
  • ORTAKLIK
  • HİBE
  • BORÇ
  • SULH
  • VEKÂLET
  • HAVALE
  • SADAKA
  • ARİYET VE EMANET
  • VASİYET
  • GASP
  • KISITLILIK VE BALİĞ OLMA ALÂMETLERİ
  • MUDAREBE
  • BANKA İŞLEMLERİ
  • SİGORTA
  • DEVLET KANUNLARI
    • DEVLET MALLARI
    • DEVLET KURUMLARINDA ÇALIŞMAK
    • DEVLET KANUNLARI
      Yazdır  ;  PDF
       
      DEVLET KANUNLARI

       

      Soru 1977: Bir işçi, uzman sorumlunun yokluğunda onun işini üstlenerek bu yoldan o işte uzmanlık kazanırsa, acaba bu uzmanlığını ispatlayıp avantajlarından yararlanmak için üst yetkililere müracaat ederek yazılı bir sertifika alması caiz midir?
      Cevap: İş tecrübesi ve uzmanlık avantajlarından yararlanmak ve yetkililerden sertifika almak suretiyle bunu ispatlamak, konuyla ilgili kanunî kurallara tâbidir. Fakat eğer sertifika, gerçeği yansıtmazsa veya kanunî kurallara aykırı olursa, o, onu almaya çalışmamalıdır ve ondan yararlanamaz da.

       

      Soru 1978: Ticaret Bakanlığı'na bağlı ticaret odası, devletin belirlediği fiyattan satılması için mağazalardan birine halı, buzdolabı vs. gibi bir kaç ev eşyası bırakmıştır. Fakat arza olan yoğun talep nedeniyle mağaza müdürü söz konusu malları çekiliş kartları ile satmak için çekiliş kartları bastırmış ve elde edilen parayı hayır işlerde harcamak amacıyla kartları da belli bir fiyata satmıştır. Acaba bu eşyaların çekiliş kartıyla satışı şer’i açıdan sakıncalı mıdır? Yine satışa sunulan bu eşyalar için basılan çekiliş kartlarının satışı şer'an sakıncası var mıdır?
      Cevap: Mağaza sorumlularının, eşyaları, onları kendilerine teslim eden ilgili sorumluların koştukları şartlara uygun olarak satışa sunmaları farzdır; satış şartlarını değiştirmeye ve kendilerinden başka şartlar koşmaya hakları yoktur. Kartların satışından elde edilen geliri hayır işlerde harcamayı amaçlamak da eşyaların satımında başka şartlar ileri sürmenin cevazı olamaz.

       

      Soru 1979: Devletin sübvanse ederek fırıncılara verdiği unu satmak caiz midir?
      Cevap: Eğer devlet tarafından unu satmaya izni yoksa fırıncının onu satması ve halkın da onu satın alması caiz değildir.

       

      Soru 1980: Dükkândaki mevcut eşyanın fiyatı doğal olarak veya beklenmedik bir şekilde artarsa, onları güncel fiyatına satmak caiz midir?
      Cevap: Eğer devlet tarafından fiyatları belirlenmemiş ise, onları güncel adilane fiyatı üzerinden satmanın sakıncası yoktur.

       

      Soru 1981: Sahipleri razı olmadığı hâlde devletin halkın bayındırlaştırdığı araziyi kamulaştırması örneğinde olduğu gibi, kanunun şeriat hükmüyle çeliştiği durumlarda satın alma ve sahiplenmenin hükmü nedir?
      Cevap: Devlet ve belediyenin umumî projeler için ihtiyaç duyduğu arazileri satın alma ve kamulaştırmayla ilgili yasaya istinaden özel kanun ve kurallara uygun olarak başkalarının emlâkini kamulaştırmanın caiz olması, bireysel mülkiyet veya malikin şer’i ve kanunî haklarıyla çelişmemektedir.

       

      Soru 1982: Birisi, birine işi ve emeği karşılığında bir antika vermiş ve bu antika, onun ölümünden sonra evlâtlarına miras kalmış; acaba bu şer'an onların mülkü sayılır mı? Bu antikanın devletin tasarrufuna bırakılmasının daha iyi olacağı dikkate alındığında, acaba mirasçıların bu antikayı devlete vermek karşılığında bir şey talep etme hakları var mıdır?
      Cevap: Bir şeyin antika ve tarihî eser oluşu, birinin özel mülkü olmasıyla çelişmez ve meşru bir yolla elde edilmiş olduğu takdirde şer’i sahibinin mülkiyetinden çıkmasına neden olmaz; bu mal onun mülkiyetinde kalır ve ona özel mülk muamelesi yapılır. Ancak sanat eserlerini ve tarihî eserleri korumak için devletin özel kanunları varsa, bunu uygulamak için tarihî eserin sahibinin şer’i haklarını gözetmek de farzdır. Fakat kişi, bu tarihî eseri gayrimeşru bir yolla ve İslâm Devleti’nin uyulması farz olan kanunlarına aykırı olarak elde etmişse, bu durumda onun sahibi olamaz.

       

      Soru 1983: Körfez ülkelerinde yaşayan insanlara satılmak üzere İslam Cumhuriyeti'nden giyecek, kumaş, pirinç vb. tüketim mallarının kaçakçılığının yapılması caiz midir?
      Cevap: İslam Cumhuriyeti'nin kanunlarına karşı çıkmak caiz değildir.

       

      Soru 1984: Eğer devlet daireleri İslami hükümlere bir ölçüde aykırı olacak kanunlar çıkarırsa, memurların [insanlar tarafından konulan] bu kanunlara uymaktan kaçınması caiz midir?
      Cevap: İran İslâm Cumhuriyeti'nde hiç kimsenin İslam’a aykırı kurallar çıkarma ve emirler verme hakkı olmadığı gibi, daire başkanının emrine uymak bahanesiyle Allah'ın kesin hükmüne aykırı davranmak da caiz değildir. Bilindiği kadarıyla devlet dairelerinde İslâm dinine aykırı bir kanun yoktur. Eğer birisi İslâm sistemine aykırı bir kanunla karşılaşırsa, ona karşı koyması ve bu sorunun halledilip İslâm hükümlerine aykırı olan şeyin ortadan kaldırılması için üst sorumlulara bildirmesi farzdır.

       

      Soru 1985: Üst sorumlunun sakıncasız olduğunu iddia ettiği ve yapılmasını istediği, fakat memura göre kanuna aykırı olduğu ileri sürülen işleri yapmanın hükmü nedir?
      Cevap: Hiç kimse devlet dairelerine hâkim olan kanun ve kuralları ihmal edip onlara aykırı davranamaz ve müdür de memurdan kanuna aykırı bir şeyi yapmasını isteyemez; bu konuda müdürün görüşü geçerli olmaz.

       

      Soru 1986: Devlet dairelerindeki memurların, müracaat edenlerden bazıları hakkında birinin tavsiye ve görüşlerini kabul etmeleri caiz midir?
      Cevap: Memurların kanun ve kurallar çerçevesinde müracaat edenlerin isteklerine cevap vermeleri ve işlerini yapmaları farzdır ve memurların kanuna aykırı olan veya diğerlerinin hakkının zayi olmasına sebep olan bir konuda birilerinin tavsiye ve yönlendirmesini kabul etmeleri caiz değildir.

       

      Soru 1987: Trafik kurallarına ve genel olarak devletin tüm kanunlarına aykırı davranmanın hükmü nedir? Acaba kanunlara aykırı davranma durumları, marufu emir ve münkerden nehiy kapsamına girer mi?
      Cevap: Hiç kimsenin, İslâmî Şura Meclisi tarafından çıkarılan ve Anayasayı Koruma Konseyi tarafından onaylanan veya ilgili yetkililerin kanunî izinlerine istinaden çıkarılan İslâm devletinin kanun, kural ve emirlerine aykırı davranması caiz değildir ve biri bunlara aykırı davranırsa, başkaları bu konuda onları uyarmak, irşat etmek ve münkerden sakındırmak hakkına sahiptir.

       

      Soru 1988: Bazı yabancı ülkelerde, üniversitedeki yabancı öğrenciler uyruklarını değiştirerek o ülkenin vatandaşlığına geçmeyi talep ettikleri takdirde, öğrenim süresi boyunca yerli öğrencilere sunulan bütün avantajlardan yararlanabiliyor; bu devletin kanunlarına göre, kişi istediği zamanda uyruğunu değiştirerek tekrar eski vatandaşlığına dönebiliyor; bu işin şer’i hükmü nedir?
      Cevap: İslam Devleti vatandaşlarının, vatandaşlık kanunlarını ihlal etmedikçe, herhangi bir fesada ve İslâm devletine hakaret ve ihanete sebebiyet vermedikçe vatandaşlık değiştirmelerinde bir sakınca yoktur.

       

      Soru 1989: Yabancı şirketlerde çalışan veya onlarla muamele yapan kişilerin bu şirketlerin kurallarına aykırı hareket etmeleri özellikle bu iş İslâm ve Müslümanlara karşı kötü bir zihniyet oluşmasına sebep olursa, caiz midir?
      Cevap: Her mükellefin, gayrimüslim olsalar bile başkalarının haklarını gözetmesi farzdır.

       

    • VERGİLER VE MALÎ HAKLAR
  • VAKIF
  • MEZARLIK HÜKÜMLERİ
700 /